Necdet Takva'nın Adaylığının Perde Arkası
Necdet Takva'nın Adaylığının Perde Arkası
Şehrivan Gazetesinin usta kalemi Ömer Aytaç Aykaç, Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilen Necdet Takva'nın adaylık sürecinin perde arkasını yazarak, Takva'nın adaylığını değerlendirdi.
'Yıllardır her seçim döneminin arifesinde, özellikle de aday belirleme süreçlerinde Van’da ortalık ‘toz-duman’olur.
Aylarca bir çok isim konuşulur, yakıştırmalar yapılır, mevcut adaylar arasında paylaşımlar yapılır.
Sonra adaylıklar açıklanınca da bu kez yeni bir kıyamet kopar!
Neden?
Çünkü, senaryo hiç değişmez.
Üstelik ne kadar anlatsak da, her dönem “Kardeşim Van bu adayı kabullenmez” desek de, kendileri de Van’da artık bu isimlerin olmayacağını bilse de.
Netice hep aynıydı.
Haliyle bizler için de süreç tam anlamıyla: “Kellim kellim la yenfa!”
***
Tam da yerel seçimlerde aday belirlemenin son günlerinde aynı şeyi yaşayacaktık ki, Ak Parti 17 yıllık siyasi geçmişinde Van adına bir ‘ilki’ gerçekleştirdi.
Kimsenin beklemediği, ama ekseriyetin istediği bir isim flaş bir şekilde Ankara’ya davet edildi. Kimdi o isim?
Necdet Takva.
İşin aslına bakarsanız Takva, tıpkı bizleri gibi seçim sürecini uzaktan izleyen ve kent adına ‘en doğru’ ismin olmasını bekleyen bir vatandaştı.
Fakat 6 ismin aday adayı, 4-5 isminde dışardan dahil olduğu büyükşehir sürecinde onunla ilgili Ankara’ya ulaşan önemli mesajlar vardı.
Bunlar kamuoyu araştırmaları ve anket çalışmalarıydı.
Takva, kendisinin bile haberi olmadığı “Kimi Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak görmek istersiniz?” şeklindeki bir kaç kamuoyu yoklamasında hep üst sıralarda çıkmıştı.
5 Aralık tarihinde önce AK Partili üst düzey isimler olan Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik ile konuştu. Ardından AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birebir bir görüşme gerçekleştirdi.
Elbette ki onun açısından da ikna olması zor bir süreçti.
Çok yoğun bir telefon trafiği vardı.
Fakat onu ikna eden en can alıcı cümle Erdoğan’ın ta kendisinden gelmişti:
“Hayallerin olduğunu biliyorum, gel bu hayalleri gerçekleştir, memleketine hizmet et!”
Bu Takva’nın sonraki günlerde çok ciddi eleştiri, hatta hakaretlere varacak tepkileri almayı göze almasına rağmen “Hayır” diyemediği bir teklifti.
Çünkü bütün mücadelesi, bütün söylemleri, görev süresi boyunca tüm uğraşı hep ‘Van’ oldu. Van için büyük kavgalar yaşayıp siyasilerle ‘papaz’ olduğu süreçleri çok yaşadı. Önemli bürokratlarla kente dair konularda anlaşmazlıklar yaşadı.
‘Vanlılık’ konusunda ciddi bir mücadele verdi.
Bir çok zaman hep “Ben Van’da doğdum ve Van’da öleceğim. Bir yere gitmeyeceğim. Buradayım ve bu kente olan borcumu ödeyeceğim.” dedi.
Haliyle bu teklif onun için farklı bir anlam taşıyordu. “Evet” dedi ve gitti.
Takva siyasette yeni ama bu kentte çok eski.
Haliyle...
-Bu kentin zor bir kent olduğunu hepimizden iyi biliyor.
-Bu kentin kendi insanını harcamada çok ‘acayip’ bir kent olduğu gerçeğini uzun süredir bilerek zor bir kurumda yöneticilik yapıyor.
-Van siyasetinin kelle savaşlarına sahne olduğu bir arena olduğunu iyi biliyor.
-Bu kentte, bölgede politikanın insanlar arasında çok büyük duvarlar ördüğünün o da farkında.
-Ama... ‘İyi’ bir yönetici olduğunun, bu kentin yönetimsel eksikliklerinin olduğunun, bu kentin evlatlarının bu kenti yönetmesi gerektiğinin de farkında.
Hal böyleyken “Hayır” demesi, onun memlekete hizmet etme özlemine ters düşecek bir adım olurdu.
“Görev istenmez, verilir” dedi, olması gerekene riayet etti.
***
Necdet Takva’ya dair söylenecek söz çok.
Fakat onun adaylığı ile ilgili bilinmesi gereken bazı hassasiyetler de var.
Tabi yanlışlar da.
HDP tabanında ciddi bir ‘yükseliş’ var. İlk günden bu yana Takva’nın adaylığı HDP cephesinde adeta olay oldu.
Fakat, bazı AK Parti tabanının “Takva Ak Partili değil” çıkışına karşı şunu söylemek de çok doğru ki: Necdet Takva HDP’li de değil.
Kendisini bir Kürt olarak tanımlar, demokrat olarak tanımlar, muhalif olarak tanımlar. Fakat bir dönem bu partilerden birisine aleni ve aktif olarak ‘taraf’ olduğu söylenecek bir isim değildir.
Onu Van TSO’da başarılı kılan, iki dönemdir kazandıran, hiç bir partinin etkisi altına alamadığı bir yapı olarak tutan, iktidarından muhalefetine kadar saygı duyulan bir kuruluş lideri yapan da bu değil miydi?
Kendisini daha yeni tanımıyoruz ki.
Vanlılar dedesini, atalarını bilir.
Ve onun uzun yılların tecrübesine dayanak diyebiliriz ki:
Sırtında hiç bir zaman yumurta küfesi olmadı!
Yani ak dediğine kara, kara dediğine ak dediğini iddia edemeyiz.
“O yüzden HDP’liydi gidip Ak Parti’den aday oldu” diyerek de basite kaçıp ucuz bir siyaset yapmamak gerek.
***
Tabi şu an konuşulması gereken daha önemli bir şey var.
O da Necdet Takva’nın adaylığının şu an konuşulandan çok büyük anlamlar taşıdığı...
Açık ve net:
Takva öylesine gösterilmiş bir aday değil.
Neden?
Çünkü MHP ile ittifak süreci, Diyarbakır’da kayyumun aday gösterilme süreci derken Van adına da çok farklı bir senaryo bekleniyordu.
Ama Ak Parti hedef şaşırttı. Ak Parti sıradışı bir iş yaptı.
AK Parti, Necdet Takva’yı aday göstererek bir anlamda Van üzerinden yeni bir açılım başlattı.
Yani herkesin kayyum aday beklediği süreçte Takva gibi Kürt seçmeni heyecanlandıracak, Kürt seçmeni bu sorunun geleceğini konuşma noktasında umutlandıracak ve sürece yeni bir ivme kazandıracak çarpıcı bir ismi karşımıza çıkardı.
Bunun altındaki anlamı okumak gerek.
Bu seçim sonunda Takva Van’da bir başarı hikayesi yazabilir.
Bu seçim sonucunda Takva üzerinden başlayan süreç, Ankara’ya uzancak bir değişim ve dönüşümün kıvılcımına dönüşebilir.
Bu noktalara dikkat!
Gelelim diğer konuya.
Adaylıkla birlikte Ak Parti, 17 yıllık sürecinin sonunda bir mesaj daha verdi:
Bunu siz istediniz!
Hiç birimizin “Hayır biz istemedik” deme gibi bir lüksü yok.
Yıllardır bu halk, “Halka rağmen siyaset yapmayın.” Demiyor mu?
Yıllardır, “Bize bizden birisini bize aday olarak gönderin.” diyen de bizdik.
“AK Parti her dönem Van’a yanlış aday gönderiyor” tepkisini de biz veriyoruz!
Anlayacağınız...
Van’ın her dönem dile getirdiği bu isyan, ilk kez bir seçimde hayat buldu.
Halka soruldu, millete gidildi, nabız yoklandı.
Nihayetinde de halkın en çok istediği isim oldu.
Yani Van’ın evladı, Van’ı yönetmeye namzet oldu/gösterildi.
Nerde o “Van’ı Van’ın evladı yönetmeli” diyen Van sevdalılarımız?
***
Gelelim AK Parti içerisindeki AKP’lilere.
Parti içerisinde partinin adayına tepki göstermek, adayı kabullenmemek, adaya operasyon yapacak kitleler oluşturmak, adayın mitingini sulandırmak, provoke etmeye çalışmak kabul edilemez!
Hele AK Parti’ye ve Ak Partililer’e hiç yakışmaz!
Ama birileri yapıyor.
Yanlış yapılıyor.
Ama bu isimlerin kaçırdığı önemli bir nokta var: Takva, tüm yönleriyle AK Parti’nin ve Erdoğan’ın bildiği bir isim.
Kimse Takva’nın piyangodan çıktığını düşünmesin. Ona dair tüm detaylar AK Parti’nin önünde mevcuttu. Ama buna rağmen Erdoğan, “Takva” dedi.
Peki Erdoğan’ın bu noktadaki net görüşüne rağmen AK Parti’nin buradaki anlaşılmaz tavrını nasıl açıklayacaksınız?
Açıklayamazsınız.
Bunu seçmeninize de, halka da anlatamazsınız!
O yüzden AK Parti, Van’da olabilecek en iyi ismi aday göstermişken, ehliyet-liyakat sahibi bir ismi bu göreve layık görmüşken, Van’ın ilk kez dikkate almışken bu süreci ziyan etmek olmaz.
Çünkü Necdet Takva’yı biz istedik.
Van ve Vanlılar istedi.
Ankara da onayladı.
Nokta.'
Kaynak: Şehrivan Gazetesi
Sitemizdeki diğer köşe yazıları için Tıklayınız
Bunlar da ilginizi çekebilir