Vanlılar neden yolun ortasından yürüyor?
Van’da kaldırım ve yol işgali sorunu giderek büyüyor.
Kaldırımda yürümesi gereken yayalar yolun ortasından yürüyor. Bu durum pek çok tehlikeye de davetiye çıkarıyor.
Van, Türkiye'nin birçok şehrinde sıkça rastlanan kaldırım işgali ve trafik sorunuyla boğuşmaya devam ediyor.
Yıllardır çözülemeyen ve son zamanlarda daha da derinleşen bu sorun, şehirdeki günlük yaşamı olumsuz etkiliyor.
Kaldırım işgali, çeşitli işletmelerin kaldırımları işgal etmesiyle ortaya çıkıyor.
Kahvehaneler, büfeler, mobilya mağazaları, beyaz eşya mağazaları, lokantalar, kafeler, seyyar satıcılar ve daha birçok işletme, kaldırımları yayaların geçişini zorlaştıracak şekilde işgal ediyor.
Bu durum, yayaların kaldırım yerine yolun ortasından yürümek zorunda kalmasına neden oluyor, bu da trafikte tehlikeli durumların ortaya çıkmasına yol açıyor.
Günlük Hayata Engel!
Trafik sorunu ise Van'ın şehir merkezinde en çok karşılaşılan problemlerden biri. Yer yer kaldırımın üzerine park edilen araçlar, zaten dar olan yolların daha da sıkışmasına sebep oluyor.
Bu durum, sürücülerin ve yayaların günlük yaşamlarını olumsuz etkiliyor ve trafik kazalarına yol açabilecek potansiyel riskler oluşturuyor.
Van Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri, kaldırım işgali yapan işletmelere karşı zaman zaman müdahale edildiğini duyuruyor.
Ancak, bu sorunun hala çözüme kavuşturulamadığı bir gerçek.
Bu işletmelerin kaldırım işgali konusundaki tutumları ve yasal düzenlemelere uymama eğilimleri hem yayaların güvenliğini tehlikeye atıyor hem de şehirde görüntü kirliliğine neden oluyor.
Van'da ve Türkiye'nin birçok şehrinde yaşanan bu sorunun temel nedenlerinden birinin, yeterli ve düzenli denetleme yapılmaması olarak düşünülüyor.
Nitekim görüştüğümüz bir Vanlı, kaldırımı işgal eden bir esnafı uyardığında, “Git nereye şikâyet edersen et” şeklinde karşılık aldığını söylüyor.
Yayalar kadar araç sürücüleri de bu durumdan şikayetçi.
Cumhuriyet, Maraş, İkinisan, Sıhke, İskele, Milli Egemenlik, Zübeyde Hanım ve Mareşal Fevzi Çakmak caddeleri arasında sıkışık bir yapılaşmaya sahip olan Van’da, dar yolların arasında ilerlemeye çalışan sürücüler, bazen saatlerce aynı caddede sıkışıp kalıyor.
Bunun üzerine yaya yoğunluğu da eklendiğinde trafik bu kez tamamen içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Kabahatler Kanunu'nun 38. maddesinin 1. fıkrası, kaldırım işgaline karşı açık ve yazılı izin olmaksızın işgal eden kişilere para cezası verilmesini öngörüyor.
Avukat Orhan Aydoğmuş, bu cezaların işletmeler için caydırıcı olmadığını ve sorunun çözümüne katkı sağlamadığını söyledi.
Kaldırım İhlali Temel Hak İhlali
Aydoğmuş, kaldırım işgali meselesini sadece bir kabahat olarak değil, aynı zamanda bir insan hakkı ihlali olarak ele alması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Kaldırımların asıl amacı, yayaların kullanımı içindir ve bu alanların işgal edilmesi, engellilerden bebek arabası kullanan anne ve babalara kadar birçok kişinin günlük yaşamını zorlaştırmaktadır.
Sigara dumanı ve kahvehane tabureleri arasında yürümek, insanların temel haklarını ihlal etmekle eşdeğerdir.”
Van’daki yol ve kaldırım işgali sorunu, son zamanlarda birçok gazeteci tarafından sık sık gündeme getirilen bir konu.
Bu konunun önemini vurgulayan gazeteciler, bu tür sorunların giderilmesi için yeterli denetimlerin olmadığını dile getiriyorlar.
Bu sorunlarla yüzleşen gazetecilerden biri olan Barış Dönmez, yaşadığı deneyimleri paylaşarak şunları söyledi: "Van gibi büyük bir şehirde görmek istemediğimiz manzaralarla karşı karşıyayız.
Kaldırım işgali sadece yayaların rahatça yürümesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda görüntü kirliliğine de yol açıyor."
Dönmez, bu sorunu dile getirip haber yapmak istediğinde, bazen sert tepkilerle karşılaştığını ifade etti. Dönmez, konuyu defalarca gündeme taşıdığını ve bazı yerlerde bu soruna müdahale edildiğini gözlemlediğini ancak sorunun hala çözülmediğini belirtti.
Gazetecilerin, bu sorunu belgelemek amacıyla fotoğraf çekmeye çalıştıklarında, işgal altındaki kaldırımların esnaf tarafından rahatsız edici bir şekilde savunulduğunu ve çekilen fotoğrafların bile silinmeye çalışıldığını dile getirdi.
Kaldırımı soğuk içecek dolabı, dondurma dolabı ve şemsiye ile işgal eden bir esnaf ile görüştüğümüzde, kendisi de bu durumu doğru bulmadığını belirtti.
Kaldırımı 'neden işgal ettiği' yönünde sorumuza ise “Dükkanımın sağında, solunda ve karşısında tüm esnaflar aynı şeyi yapıyor. Ben sadece dolaplarımı dışarıya bıraktım ve kimsenin geçişini engellememeye çalıştım. Kimisi kahvehane işletiyor.
Üç masası içerde, yirmi masası dışarıda. Bence önce onlara sorulması lazım. Herkes kaldırırsa ben de kaldırırım” diye cevap verdi.
KAYNAK : Gazete Duvar (Kadir Cesur)