Yürürken bile esintileriyle, rüzgara meydan okuyordu sanki. Nereye, neden, niçin,kimin için gittiği belli olmadan, bir koşuşturma bir koşuşturma anlayabilene aşk olsun. Okullar, cenazeler, eczaneler, hastaneler, meyhaneler, kıraathaneler, özellikle; Atatürk Lisesi ile Cumhuriyet İlköğretim okulu, şehir parkı, spor salonu, spor sahası, Cumhuriyet Caddesi ve memurlar kulübünün müdavimi.
Öyle bir yürüyüş, öyle bir telaş. Tanımayanlar için savaşın başladığı anlar. İki eli, iki kolu, iki omuzu,tüm cepleri, ayakları cephanelik gibi.

Van'ın Unutulmayanları
Van'ın Unutulmaz Yüzlerinden Ato

Milli Takım, FB, GS, BJK, Vanspor, Tüm amatör takımların bayrakları ile oradan, oraya koşan adam.
29 Ekim Cumhuriyet Bayram'ı törenlerine katılmak üzere,bando takımı ve yürüyüş grubu ile tam bahçeden çıkarken,bakkal Şahap'ın tepeden bir bağırma sesi ile tüm okulu durdurdum ve sayın Ato beyi beklemeye başladık. Geç kaldığı için özür dileyerek, en öne geçti. Herkes için çok büyük sıkıntı olan Ato beyin davranışları, bizim öğrencilerimiz için güzel bir eğlenceydi. Alay komutanı olan müdür amcaları beni ve Ato gibi tüm komutan yardımcılarını yakından tanıyorlardı. Gür bir sesle;"Bayrağ ve sancağ öne, hepız menım arğama, ıstıkamet Cumhuriyet ceddesi marş marş.

Gülüşmeler, bando, muhabbet ve mevzu ile çarşıya vardıktan sonra,saatlerce öğrencilerin başında o taraftan bu tarafa bin bir defa koşuşturan, kendisini sorumlu hisseden, öğrencilere su getiren,bayrak ve filamayı çocuklar yorulmasın diye saatlerce tutan bir deli. Okullar yürüyüşe geçince, öğretmenlerle birlikte öğrencileri sıra yapan ve resmi geçişte okulun en önünde yürüyen adam. Cumhutiyet Bayram'ında, Cumhuriyet okulunun birinci olması gerektiğini ve güzel yürümeleri için öğrencilerimizi motive eden deli. Ve bir hafta sonra aynı şiddet ve celalle okulun bahçesinde cephanesiyle, ağzından dökülen şılavın alt dudağına vurduğu, burnundan çıkan fırttığın yüzünde dalgalanarak saçlarına yapıştığı Ato bey okulun bahçesinde. Her gördüğü yerde "müdür bey" dediği bana "vıle müdür, bayramda birinci olduz, mana niye teşekkür vermedın" dediğinde; "aaaaaaaa Atilla bey,senin için tören yapacağız" deyince,öğrencilere "vatan,millet" sevgisini anlatarak kayboldu.


Unutur mu?

Çarşamba demiştik, Çarşamba öğleden sonra okula gelmiş ve ben toplantıdayım. Bir de başına güneş vurmuş, bu defa kızarsa, fırttıği duvarlara vurur. Allah selametlik versin, dostum, kardeşim, 40 yıllık arkadaşım ve müdür yardımcım Emine Saitoğlu (Ertürk) kurtarıyor beni ve okulu. Giriyor koluna" belgen hazır, öğretmenler odasında yemek yelim ve tören yapalım" diyor. Atoya güzel bir kısır yediriyor, benim imzamla bir belge veriyor ve okuldan gönderiyorlar. Kulübü arayarak İlyas'a not bırakıyorlar.

Van'ın Unutulmaz Yüzleri
Van'ın Unutulmaz Yüzlerinden Ato

Mesaiden sonra memurlar kulübünde toplanırdık kafa dinlemek ve sohbet için. Ato bir şövalye edasıyla kulüpten içeri girdi ve kulüpte oturan hepimize öyle bir küfür etti ki...
Hepimiz donup kaldık bir an. Fısıldaşmalar,gülmeler, Atilla beyler, çay iç demeler. Hiç birine aldırış etmeden benim yanıma gelerek "müdür bey hariç" dedi. Yanımızda oturan İlhami "Ato niye o hariç" deyince"onun öğretmen ablaları mana yemeğ yerdirdiler, o da mana bayram teşekküri verdi." 
"Be sız ne *oğ verdız, *avatlar." diyerek çekip gitti Deli Ato, nam-ı diğer MEKSİKALI

Bahri Yıldızbaş- 05.03.2019

Van'ın diğer unutulmayanları için TIKLAYINIZ

Editör: Nihat Işık