Van'ın Dertli Sesi Aşık Dertli Kazım Kimdir?

Aziz Saydut'un 8. sini düzenlediği 'Geçmiş Miras Gelecek Yarınlarımız' programı kapsamında; Aşık, Meddah ve Fenomen Buluşmasında, Van'ın efsane mekanlarından Kardeşler Çay Evinde Dolayı Usta'nın misafiri olup sazlı-sözlü unutulmaz bir gün geçirdik.

Anadolu’nun kadim anlatı, aşık ve söz geleneği olan 'Geçmiş Miras Gelecek Yarınlarımız' Meddah Aşık-Fenomen Kahvehane Buluşması etkinliği, Van’ın en eski ve köklü kahvehanelerinden Kardeşler Çay Evi’nde yapıldı.

Sanatçı, şair ve TV program yapımcısı Aziz Saydut’un hazırlayıp sunduğu ve 'Geçmiş Miras Gelecek Yarınlarımız' programı kapsamında; Aşık, Meddah ve Fenomen Buluşmasında sekizincisi yapıldı. Programın konukları Dertli Kazım (Kazım Gülle) ve Aşık Çağları (Mehmet Akçay) olurken, Şair-Yazar Ramazan Yıldırımçakar, Van Sanayici ve İş Kadınları Derneği (VASİAD) Başkanı Özge Burak Özge Burak Değer, Saz Üstadı Tevhid Topal ve çok sayıda davetli geceye renk kattı.

Gecede konuklara Ayvalı Çay ve Kavurga ikram edildi.

Ozan / Aşık Vanlı Dertli Kazım (Kazım Gülle) Kimdir?

Hayatı Asıl adı Kâzım Gülle olan âşık, 1954 yılında Van’ın Özalp ilçesinde doğmuştur. Çocukluk yıllarını Van’ın Mercimek Mahallesi’nde geçiren Kâzım Gülle, baba tarafından soylarının Konya’dan Van’a yerleştirilen Karamanoğlu beylerine dayandığını söyler.

İran Kürtlerinden olan annesinin ailesi ise uzun süre önce İran’dan gelip Özalp’a yerleşir. Babası Cevdet Bey, Erciş’te PTT memuru iken, çalıştığı yere ve kayınpederine yakınlığından dolayı ailesini Özalp’a bırakır.

Bir müddet sonra Erciş’e bağlı Saray nahiyesine PTT müdürü olarak atanan Cevdet Bey ailesini yanına alır. Âşık, ilkokulu o dönem nahiye olan Van’ın Saray ilçesinde bitirir. Okumaya pek merakı olmayan âşığı, öğretmeni sesinin güzel olmasından dolayı tahtaya kaldırıp türkü okutarak mezun eder.

Maddi durumları iyi olan Cevdet Bey, çocuklarına dükkân açar ve nakliye işleri için onlara bir de kamyon alır. Cevdet Bey, emekliliği ve kalp rahatsızlığı nedeniyle tekrar Van merkeze taşınır ve bir müddet sonra da burada vefat eder (Arvas 2005: 74). Dertli Kâzım, o yıllarda ağabeyi Ruhi Gülle’den nota sistemi yerine perde usulüyle bağlama dersleri alır. Askere gitmeden evvel bir kıza âşık olan Kâzım Gülle ona duygularını ifade eden bir güzelleme yazar.

Bu olaydan kısa bir zaman sonra vatani görevini yerine getiren âşığın askerlik anıları arasında üsteğmenine yazdığı bir şiiri de vardır. Âşık, sekizli hece ölçüsüyle yazılan ve kafiye açısından zayıf olan bu şiiri askerliğe veda gecesi saz eşliğinde okur. Üsteğmeni bu deyişten pek hoşlanmasa da âşığa kırıcı bir söz söylemez. Âşığın anlattığına göre Garnizonun gazinosunda bir eğlence olunca “Vanlıyı getirin” derler (Arvas 2012: 77). Vatani vazifesinden sonra da bağlama çalmaya ve âşık tarzı şiirler yazmaya devam eder.

Nitekim Van’da meşhur olan âşık bir program, düğün, şenlik, toplantı, vb. olduğu zaman çağrılır. Buna rağmen kendisi zevk için oturup saz çalmadığını, daha ziyade kederli ve dertli olduğu zamanlarda saz çaldığını söyler. Nitekim âşığın, yaşamında çektiği en büyük sıkıntılardan biri hanımının vefat etmesidir. Bu üzüntülü olay neticesinde eşi için “Sen gideli kara gözlüm” şiirini yazar. Buna rağmen âşık, eşinin vefatından sonra çocuklarının küçük olması nedeniyle tekrar evlenir.

Böylece Kâzım Gülle vefat eden eşinden ve sonraki evliliğinden yedi çocuk sahibi olur. Askerlikten sonra Van’ın merkezinde televizyon atölyesi açar. Âşık hâlen aynı yerde elektronik aletlerin tamiriyle geçimini sağlamaya devam etmektedir (Arvas 2012: 78).

Diğer Güncel İçerikler İçin TIKLAYINIZ

#van #kültür #aşıklar

Editör: Nihat Işık