Gazeteci Yazar Ümit Kayaçelebi'nin kaleminden, Halk Kültürümüzde önemli bir yeri olan Van'daki Halk İnanışları.

*Anne, çocuğunun üzerindeki gömleğin. 
düğmesini dikerken çocuğun aklı dikilmesin diye ya ağzına kibrit çöpü verir ya da bir eliyle yakasını tutturur.
*Avuç kaşınırsa para gelecek demektir.
*Ayakta su içilmez.
*Aynı gün doğum yapan kadınlar kırkları çıkmadan bir araya gelmezler. Kırkları çıkmadan iki akraba gelin görüşmek zorunda kalırlarsa, bebeklerini kırk basmaması için yazmalarını değiştirirler, birbirlerinin ellerini öperler. 
*Bebeğin kırkı çıkmadan çatıya çıkılmaz.
*Ceviz ağacının altında yatıp uyunmaz. (Uykusu ağır olur, baş ağrısı yapar.)
*Cuma akşamı soğan sarımsak gibi şeyler yenmez...
*Çok ağlayan bebeğin ağlaması azalsın diye, bebek üç yol ağzına yatırılır, yanından biraz uzaklaşılır.
*Dolu yağışı dursun diye saç ayağı, dolu yağışı altına atılır.
*Ekmek pişerken ilk pişen ekmek yenmez. (Yiyenin kadını ölür.)

*Eli olan biri, siğili olan birini okursa iyileşeceğine inanılır.
*Ezan okunurken iş bırakılır, iş yapılmaz. 
*Gece aynaya bakılmaz.
*Gece bulaşık suyu dökülmez.
*Gece ev süpürülmez. 
*Gece ıslık çalınmaz. (Uğursuzluktur, şeytan çağırmaktır.)
*Gece köpek uluması pek hayra yorulmaz. 
*Gece kül atılmaz.
*Gece tırnak kesilmez. (Kesenin boyu kısa olur.)
*Gelinin ayağına damat basarsa, damat kılıbık olur..
*Giden yolcunun arkasından bir tas su dökülür.
*Güvercin vurulmaz, eti yenmez.
*Hıçkırık tuttuğunda biri anıyor olmalı diye düşünülür, hıçkırığın geçmesi için ateşe tuz atılır, sırta vurulur ya da su içirilir.
*İki dini bayram arasında nikah kıyılmaz.
*İnsanın sol kulağı çınlarsa kötü, sağ kulağı çınlarsa iyi haber beklenir.
*İstenmeyen bir olay anlatılırken tahtaya el ile tokmak gibi üç kez vurulur.


"Gece aynaya bakan genç kızların bahtı bağlanır"

*Kadınlar erkeklerin, bilhassa yaşlıların önünü kesip geçmez.
*Kapı eşiğine oturulmaz. (Oturan iftiraya uğrayabilir.)
*Kapıdan çıkarken önce sağ ayak atılır. Çorap ve ayakkabı giyerken de sağ ayaktan başlanır.
*Kış mevsiminde biri arkasını dönüp sobada ısıtırsa, kar yağdıracağı düşünülerek, kar yağdıracaksın yeter artık ısındığın denir.
*Kötü bir şey konuşulduğunda, şeytan kulağına kurşun denir.
*Kuş yuvası bozulmaz. (Bozan kişinin yuvası bozulur.)
*Makas ve bıçak istenirse elden verilmez yere konur.
*Sabun isteyene, sabun elin tersiyle verilir.
*Sağ gözün seğirmesi iyiye yorumlanır.
*Sol gözün seğirmesi kötüye yorumlanır.
*Sofra başında türkü çağırılmaz (söylenmez).
*Yakına konan karganın ve baykuşun ötmesi de hayra alamet sayılmaz.
*Yatan çocuğun üzerinden atlanmaz. (Atlanırsa büyümesi durabilir.)
*Yatırların çevresinden ağaç kesilmez.
*Yatırların çevresindeki ağaçlara bez ve çaput bağlanarak dilek tutulur.
*Yolcunun ardı sıra ev süpürmek uğursuzluk sayılır
*Evde kırık ayna bulundurmak uğursuzluğa alamettir
*Evde süpürgeyi ters bırakmak uğursuzluktur.
*Gece aynaya bakan genç kızların bahtı bağlanır.
*Bir Yatırı (ziyareti) 7 Perşembe ziyaret edenin her isteği yerine gelmiş olur.
*Van kalesinin kuzey kısmındaki 6-7 metre uzunluğunda olan ve oluk şeklindeki Analı Kız adı verilen taştan 7 Perşembe gelerek kayan kız ve erkeklerin bahtları açılır ve evlenirler.

*Kara kediye karışmak, dövmek cin çarpmasına sebep olur.
*Yere besmelesiz kaynar su dökmek cin çarpmasına sebep olur.*Ayakkabıların ters dönmesi veya uç uca gelmesi evde kavgaya sebebiyet verir.
*Misafirin tez gitmesi için ayakkabısının içerisine tuz atılır.
*Çocukların ellerini yere koyup kollarının arasından arkaya bakmaları misafir geleceğine delalet eder.
*Kazma kürek omuzda eve girilmesi evden cenaze çıkmasına neden olur.


"Karadut ağacını kesmek günah addedilir"

*Gece evden kara kazan çıkarılması 0 evden cenaze çıkmasına neden olur.
*Gece tırnak kesmek kısmet bağlanmasına sebep olur.
*Gece köpeklerin acı acı ulumaları zelzeleye delalettir.
*Cuma akşamları iş yapmak günah sayılır.
*Bir kişinin un değirmeninde yalnız yatması cin çarpmasına neden olur.
*Çift aksırık uğur, tek aksırık uğursuzluk sayılır.
*Süpürgenin elbiseye değmesi iftiraya uğranılacağına delalet eder.
*Soğan sarımsak kabuğu yakmak günah sayılır.
*Zemheri kışta evin tozunu almak günah sayılır.
*Yolculuğa çıkan evin erkeğinin arkasından kadınların komşularına gezmeye gitmeleri iyi sayılır.
*Karadut ağacını kesmek günah addedilir.
*Ev içerisinde yün çorap sökmek iyi sayılmaz.
*Evin şipanasında oturmak iftiraya uğramaya sebep olur.
*Uyuyan bir insanın üzerine namazlık veya havlu örtülmesi o kişinin öleceğine yorumlanır.
*Rüyada diş çektirmek ölüm haberi almaya delalet sanılır.
*Elbise sırtta iken düğme ve sökük dikmek iftiraya uğramaya neden olur.
*Gelinlerin eve ilk gelişlerinde kuzu gibi olmaları için ayaklarının altına kuzu postu serildiğinde kuzu gibi bir gelin olacağına inanılır.
*Gelinin eve gelip ilk oturuşunda ilk çocuğunun erkek olması için kucağına erkek çocuk bırakılır.


"Gece dışarı işeyen çarpılır"

• Sidiği kötü kokan çocuğun huyu da kötü olur.
• Çocukların çekilen dişi, evin çatısına atıldıktan sonra kargalar bu dişi alır, yenisi çıkar.
• Anne elini cebine, entarisine ya da eteğine sokup çıkardıktan sonra çocuğunun sırtını okşarsa nazar bozulur.
• Bebek veya çocuğun üzerinden aşılıp geçirilirse boyunu alınır "basılır" tekrar geri gelirse boyu geri verilir.
• Hamile kadınlar şeftali yediklerinde doğacak çocuk tüylü olur
• Hamile kadın ayva yerse, doğacak çocuğun düşük yanaklı, nar yerse pembe yanaklı, muz yerse gamze yanaklı olur.
• Küçükayı'nda düğün yapıldığında doğacak çocuk ufak olabilir.
• Hamile kadın ciğer yerse doğacak çocuklar hasta olur. Hamile iken ciğer yiyen kadının çocuğu benekli olur.
• Ekmek kırıntısı yiyenin çocuğu güzel olur, yemeyenin erkek çocuğu olmaz.
• Bir genç kız ilk kez misafir gittiği evden gizlice aldığı bir ekmek parçasını okuyup yediğinde, o gece kısmetini görür.
• Gelinliği gelin giymeden bir genç kız giyerse kısmeti açılır.
• Köpek eve yakın uzun uzun ulursa o evden birisi ölür.
• Cenaze geçerken cenazeden daha aşağıda kalmanın çocuk ve kadınlar üzerine etkisi vardır. Halsizlik olur.

• Ölünün ruhunu teslim ettiği odada kırk gece lamba yakılır.
• Ölü çarşıdan gelen ham sabunla yıkanır.
• Yeni evli gelin üzerine kibrit taşırsa marazlanmaz.
• Gece dışarı işeyen çarpılır.
• Akşam namazından sonra, kadınlar pencereden veya kapıdan eşya silkelerse çarpılır.
• Akşamdan sonra tırnak kesmek, aynaya bakmak, ağaca çıkmak iyi değildir.


• Cuma günleri ev süpürülmez
• Elbise, kişi üzerinde iken dikilmez; kişinin üstünde iken yama vurulmaz. Böyle yapılırsa o kişinin ömrü dikilmiş olur.
• Eşyası kaybolan kişi, şüphelendiği kişilerde olmak üzere birçok kişiden fasulye toplar. Fasulyelerin üzerine okunur, nemli bir yerde bekletilir. Fasulyeler nemden kabarıp kabuğu çatlamaya başlayınca eşyayı çalan hırsızında karnının şişip, çatlayacağına inanılır.
• Çakallar uluduğunda, hava açıksa yağmur yağar, kapalıysa güneş açar.
• Sağ eliniz kaşınırsa ummadık yerden para gelir, sol kaşınırsa ummadık yere para verirsin.
• Yemek kepçesini çok yalayan kişinin düğünü kar veya yağmura rastlar.
• Leyleği senenin baharında ilk kez uçarken görenler, baharda çok seyahat eder, otururken görenler etmez.
• Kurbağalar bağırınca yağmur yağar. (İnsan teninin hissedemediği ince yağmur damlacıklarını kurbağalar hisseder.)

Gazeteci-Yazar Ümit Kayaçelebi 06.06.2019

Editör: Nihat Işık