Van Gölü Nasıl Kurtulur?

Kapladığı 3 bin 713 kilometrekare yüzölçümüyle Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde kirliliğin önlenmesi ve gelecek nesillere daha temiz bırakılması amacıyla Aktivist Zozan Özgökçe öncülüğünde Twitter'da oluşturulan odada 'Van Gölü Nasıl Kurtulur?' sorusuna cevap arandı.

İşte Madde Madde Öneriler

  • Van Gölü Koruma Kanunu yerine Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmeli. Kapsamına Van ve çevresi gibi hassas alanlar alınmalı. Kanun çıkarmak çok zor dolayısıyla bu daha uygulanabilir bir yöntem. Çünkü böyle bir kanun henüz Marmara Denizi için bile yok.

  • Van Gölü’nün kurumsal kimliğe kavuşturulması gerektiği Özel Çevre Koruma Bölgeleri adı altında bir koruyucu müdürlüğün oluşturulması öncelikler arasında olmalı.

  • Van Gölü’nün çevresindeki kamu kurumları kaldırılmalı. Halkın direk olarak göl kenarındaki piknikleri sebebi ile kirletme oranına bakarsak yılın birkaç ayında bu sorun var ancak göl etrafındaki kurumlar sürekli kirlilik üretmektedirler.

  • Van Gölü sahilini örneğin; Valinin yazlık konağı, Karayolları tesisi, Emniyet müdürlüğü kampı, Askeriye gibi kamu kurumlarının işgal ettiğini, sivil toplum kuruluşları başta Mimarlar Odası olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşlarının gerekli sorumluluklarını eylemsel veya hukuki olarak yerine getirmemektedirler. Sivil toplum örgütleri siyasetçilerden bağımsız bir yerde durmalı ve ciddi çalışmalar yapmalı.

  • Edremit Belediyesince yapılan bisiklet kafe hakkında hukuki süreç başlatmak gerekmektedir. Bu ciddi bir sorundur. Van Edremit sahilindeki barakaları kaldırtıp, belediyenin oraya bir yer yapması kabul edilemez.

  • Van Büyükşehir belediyesinin 01.02.2022’de çıkarmış olduğu meclis kararı ile 66 hektarlık Van Gölü sahili imara açılmıştır bununla da ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının hukuki süreç başlatmaları gerekmektedir. Böyle uygulamalara halk olarak karşı çıkmalıyız.

  • Edremit sahili temiz değil. Çevresine piknik yapmaya gelenlere yönelik bilinçlenme yapılmalı. Örneğin: çöp tenekeleri çoğaltılmalı, piknik yapanlara çöplerini atmaları için çöp poşetleri verilebilir. Sahile pikniğe gelenlerin kullanmaları için ve tuvalet yapılmalıdır.

  • Atıklarını göle bırakan işletmeler örneğin; Çimento fabrikasının atıkları denetlenmeli.

  • Van Gölü kirliliğinin sebebi sadece Van Gölü’nün yakınındaki yerleşim yerlerinden kaynaklanmıyor örneğin; Muradiye ilçesinin tüm atığı bedi-mahi deresi ile göle akıtılmaktadır. Bunun önlenmesi gerekmektedir.

  • 2017 yılında Kuzey Van Gölü Selçuklu Bölgesi Kültür Turizm Gelişim ve Koruma Bölgesi Kültür Turizm Gelişim ve Koruma Bölgesi ve Tatvan Turizm Merkezi Alanında 1725 ölçekli çevre düzeni planı 2017 yılında geliştirildi. Turizm bölgesi ilan edilen sınırlar belirlendi. İsmine Selçuklu Kültür ve Turizm Bölge Gelişim Bölgesi ismini koydular. Bu alanlarda yerel yönetimlerin planlama yetkileri elinden alındı. Türkiye’nin en büyük turizm bölge ilanı bu. Selçuklu mirası üzerine odaklanmaları, göl havzasında yaşamış Urartu ve daha bir çok medeniyeti görmezden gelmesi yapısal anlamda bir sorun. Bu bakış açısının değişmesi gerekmektedir.

  • 1970’li yıllarda Van Gölü havzasında dağ eteklerinin ormanlaştırılması kararı var ancak uygulanmadı. Uygulanması için hepimizin bu konuda duyarlı olması gerekmektedir.

  • 1995-96 yıllarında Van Gölü havzası gölün taşma riskinden dolayı afet bölgesi ilan edildi. Bu alanlara ilişkin afet yönetmelikleri geçerli. Şu anda da gölün çekilme riski var. Bunun için de acilen bu alanların afet bölgesi ilan edilmesi gerekmektedir.

  • Van Gölü temizliği, atıkların kullanımı/saklanması/geri dönüşümü için okullarda ve ailelere yönelik eğitimler düzenlenmeli. Bilhassa piknik dönemlerinde çevrenin kirletilmemesi, çöplerin ulu orta yerde bırakılmaması için duyarlılık geliştirmek gerekmektedir.

  • Edremit , Mollakasım, Ayanıs, İşkirt, Amik, Akdamar adası, Adır Adası, Çarpanak Adası gibi halkın piknik yaptığı ve göle girdiği yerlerde görevlilerin çevre kirliliği konusunda çalışmalar yapması, çöplerin düzenli toplanması konusunda çalışmalar yapılmalı.

  • Van YYÜ Van Gölü hakkında kurumsal olarak ne yapmaktadır? Bu konuda çalışan değerli akademisyenlerimiz var ancak üniversite kurumsal olarak ne yapmaktadır?

  • Van Balığının kaçak avlanması ve avlanma döneminde tüketilmemesi için çalışmalar yapılmalı.

  • Van Gölü’nün korunması için kapsamlı çalışmalar yapılmalı. Bunun için halk örgütlenmeli. Örgütlü bir çalışma yapılmalı. Vanlılar Van Gölü’nün sorunlarına siyaset üstü bir sorun olarak eğilmeli. Herkes duyarlı olmalı. Hepimiz önce kendimizden başlamalı sonra çocuklarımıza öğretmeli.

  • Van Gölü çevresindeki iller ortaklaşmalı, bu konuda kurumsallaşmış bir çalışma olmalı.

  • Van Gölü’nün korunması hakkında herkes çok duyarlı ama bu konuda ciddi çalışmalar yapılmıyor. Bu konuda samimi çalışmalar yapacak önderler, sivil toplum kuruluşları yok. Bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşları şova yönelik etkinlikler yapmaktadır. Örneğin; dava açan, yanlış uygulamalara karşı çıkan yoktur. Hatta gölü kirletenlere plaket, tşört hediye vermekteler.

  • TBMM’de Van Gölü kirliliği için birçok önergenin verildiğini ancak gerekli cevaplar verilmemekte ve her hangi bir faaliyete geçilmemektedir.

  • Göl üstündeki taşıtların göle atıklarını bırakmalarının önüne geçilmeli.

  • Edremit’te bulunan Çimento Fabrikasının yaydığı toz ve duman, fabrikaya yakın alanlarda yaşayan yurttaşlar ve göldeki biyo-çeşitlilik için büyük risk taşırken, yeşil alanların hakim olduğu ilçede fabrika büyük bir çevre tahribat yaratmaktadır. Fabrikanın ekonomik faydası yerine doğanın ve insan faydasının düşünülmesi gerekmektedir.

  • Van Büyükşehir Belediyesinin biyolojik arıtma tesisi aktif değildir. Tam randımanlı çalışması gerekmektedir. Halk bu konuda sürekli bilgilendirilmelidir.

  • Van Gölü derinliklerinde Van Balığı dışında ikinci bir tür balığın tespit edildiğini, yine aynı durumda dünyanın en yüksek mikrobiyolitlerin derinliklerinde olduğu bu zenginliklerin gerek turizm dalış okulları olarak gerekse bölge turizmine kazandırılmasının önemlidir.

  • Van Gölü havzasını ve hatta daha geniş bir alanda Muş ve Ağrı’nın bile dahil edileceği bir koruma planının devreye girmesi gerekliliğini, STK’ların bilhassa Van Gölü’ne akıtılan kanalizasyon atıklarının analizi konusunda görev edinmesi gereklidir.

  • Van Gölü için halkın kayyumlar yönetimindeki bir kuruma gerekli ilgi talepleri iletememektedirler. Seçilmiş belediye başkanlarının kenti yönetmesi gerekmektedir.

  • Van Gölü kapalı havza özelliği nedeniyle akıtılan ya da atılan her türlü atığı kendi kıyılarında ya da dibinde biriktirme özelliğine sahip büyük Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz sahilleriyle yapısıyla karıştırılmaması gerekiyor. Van Gölü için özel çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Editör: Nihat Işık