Çin’de ortaya çıkan ve hızla yayılan koronavirüs salgını İran’a kadar gelmiş ve sınırlarımıza dayanmış durumda. Bu gelişme de, sınır ili olması nedeniyle Van'da da tedirginliğe yol açıyor.
Ortaya çıkan tedirginlik de, insanları çeşitli önlemler almaya itiyor. Alınan bu önlemlerin başında ise, eczanelerde ve medikallerde satılan maskeler geliyor. Tıbbi maskelere vatandaşın ilgisi yoğun olunca, maske fiyatlarında anormal bir yükseliş gerçekleşti. Ellerindeki stokları tüketen işletmeler ise, yeni arayışların peşine düştü. Konuyla ilgili açıklama yapan Van-Hakkari ve Bitlis Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Baransel, şuan itibari ile olması gerektiğinden çok maske kullanımı olduğunu söyleyerek: “Sınırı aşmamak lazım, şuanda biz kriz ortamına döndüğümüz için maskeleri çok hızlı tüketiyoruz. Yarın eğer ihtiyaç duyarsak maske bulamayacağımız bir noktaya doğru gidiyoruz. Onu da düşünerek hareket etmemiz lazım. Şuanda maske takma zorunluluğumuz yok. İlimizde veya ülkemizde şuan aktif bir koronavirüs vakası yok, o yüzden maksimum düzeyde bir kriz ortamına girmek de doğru değil. Tedbirli olmak lazım ancak tamamen uyarılmış bir durumda olmak gerçekçi değil, maske de bunlardan biri. ” dedi.
“MASKE FİYATLARINI TETİKLEYEN DURUM, ARZ TALEP DENGESİNDEKİ DÜZENSİZLİKTİR”
Van-Hakkari ve Bitlis Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Baransel, yaptığı açıklamada, bazı konulara açıklık getirdi.
Baransel, şöyle konuştu; “Bu maskeler aslında koronavirüsten önce de satılıyordu. Belki bu kadar yoğun değildi, aslında yeni ürünler değil, bizim de bildiğimiz, aşina olduğumuz ürünlerdir. Maskelerin ederi konusunda bir fiyat vermem mümkün değil, ticari bir ürün, eczane satıcı ama bunun bir de üretim bandı var. Üretim bandı buna ne fiyat biçerse, biz ona göre piyasada bulabiliyoruz. Koronavirüs olayından önce bu maskeler çok daha uygundu, hatta çoğu maskeyi 5 te 1’i veya 6’da 1’i fiyatına alabiliyorduk. İlimizde veya ülkemizde şuan aktif bir koronavirüs vakası yok, o yüzden maksimum düzeyde bir kriz ortamına girmek de doğru değil. Tedbirli olmak lazım ancak tamamen uyarılmış bir durumda olmak gerçekçi değil, maske de bunlardan biri. Daha önce koronavirüs ile ilgili dünyayı saran olaydan önce eczanelerde maske vardı ama sirkülasyonu çok düşüktü, dolayısı ile hiç bir eczanemizin elinde yoğun stoklu maske bulunması mümkün değil. Sonradan İran’da bir vaka patlak verince eczanelerin elindeki stoklar birgün içinde tükendi ve maske arayışına gidildi. Maskeler ile ilgili fiyatlar bizim dışımızdaki büyük kentlerde özellikle İstanbul ve Ankara gibi kentlerde çoktan yükselmişti ancak biz çok ihtiyaç duymadığımız için bunu çok yakından takip etmiyorduk. Üyelerimiz de bu konuda iyi niyet gösterdiler veo dönemde maske fiyatlarına zam yapmadılar. Geçiş döneminde herkes elindeki maskeyi daha önce sattığı fiyata sattı ancak o stok bulunmaması olayından sonra tekrar tedarik sürecine döndüğü zaman bir baktıkki maskelerin fiyatları çok yüksek. Yani, aslında maske fiyatlarını tetikleyen şey arz talep dengesindeki düzensizlik yani ciddi bir talep. Toplumun her kesimi bir anda maske kullanır oldu, şöyle söyleyeyim N 95-N 99 dediğimiz hastayla birebir müdahalede bulunan doktorların, eczacıların kullanması gereken maskelerin bile halk arasında kullanımı ortaya çıktı. N 95-N 99 profesyonel maskeler hiç bir yerde bu kadar fazla tüketilmezler ancak hastalık salgını çok üst düzeye çıkarsa sonra ihtiyaç duyulacak bir şey.”
“AN İTİBARİ İLE MASKE TAKMA ZORUNLULUĞUMUZ YOK”
Toplumda tedirginliğe yol açan koronavirüs salgınından korunmak amacıyla son zamanlarda maske kullanımına yönelik yoğun bir ilginin olduğunu anlatan Baransel, şuan için maske takmayı gerektirecek bir durum olmadığını vurguladı. Baransel; “Bizim şuanda toplumsal alanda maske kullanma gibi bir gerekliliğimiz yok ancak bir vaka görüldükten sonra maske kullanma işi konuşulmaya başlanır. Toplumsal kalabalık bir ortama girildiğinde kendi hijyeniniz için kullanabilirsiniz bunda bir sakınca yok çünkü sadece korona değil, toplumsal alanlarda bulaşan birçok hastalık var. Dolayısı ile bunlardan korunmak için beyaz tıbbi maske kullanılabilir ama özellikli maskeler sağlık profesyonellerinin kullanması gereken maskelerdir. Maskeler temelde iki formdur; steril maske ve non steril maske. Non steril maske bildiğimiz açık satılan maskelerdir. Bunlar steril değildir sadece korunma amaçlıdır. Steril maskeler ise paketli olur, üzerinde sterildir diye yazar bir de steril olan ve açıkta satılan non steril gibi görünse de paketin içinde olduğu için N95 tarzı steril maskeler var. Bir maskenin kaça satıldığı ile ilgili denetim yapabilmemiz için tedarik süreci ile ilgili süreci de yönetmemiz lazım. Eczane sağlık hizmeti sunuyor ama aynı zamanda ticari hayatını sürdürmesi gereken bir işletmedir. Tedarik edemediği bir fiyata bir ürün satamaz dolayısı ile denetimlerimiz oluyor bu anlamda eczanenin genel hijyenini takip ediyoruz ancak ilaç dışı için söylüyorum satılan ürünün satıldığı fiyatı kontrol etme yetkimiz yok. Şu sınırı aşmamak lazım, şuanda biz kriz ortamına döndüğümüz için maskeleri çok hızlı tüketiyoruz yarın eğer ihtiyaç duyarsak maske bulamayacağımız bir noktaya doğru gidiyoruz. Onu da düşünerek hareket etmemiz lazım, şuanda maske takma zorunluluğumuz yok” dedi.
“KOORDİNASYON MERKEZİ KURDUK”
Koronavirüs salgınıyla ilgili önlem amaçlı üyelerine yönelik bilgilendirme toplantısı yaptıklarını da söyleyen Van-Hakkari ve Bitlis Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Baransel, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kendi bünyemizde kurduğumuz bir koordinasyon merkezimiz var, merkezimizi, bu süreci doğru bir şekilde yönetmek için kurduk. Eczanecilerin çok özel bir noktası var, sağlık alanında, bizler aynı zamanda halkı bilinçlendirme noktalarıyız. Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmış 26 binden fazla eczane, bazı noktalarda sağlık kuruluşu bile yok, eczane oralarda 1’inci basamak sağlık kuruluşu pozisyonunda. Bizim temel mesleki sorumluluklarımızdan biri de budur, halkı bilinçlendirmek. Bunun için de koordinasyon masamız şuanda çalışıyor. Önümüzdeki günlerde halkı bilinçlendirmeye yönelik de çalışmalarımız olacak ama ilk aşamada koordinasyonumuzun uygun gördüğü, Sağlık Müdürlüğümüzün Bulaşıcı Hastalıklar Şubesinden talep ederek eczanecilerimize bir eğitim düzenledik. Van’da 120 civarı eczanemiz var, kendilerini hem güncel durumla ilgili hem de hastalığın seyri ile ilgili ve alınması gereken önlemlerle ilgili bilgilendirdik. Vatandaşa en temel ve doğru uyarım şudur; önlem almaya baştan başlamak lazım. Biz sondan başlamayı seven bir toplumuz, önce yapmamız gereken şey kişisel hijyen ve temas azaltma. Kişisel hijyen konusunda koordinasyon kurulu ekibimizin temel amaçlarından biri halkı doğru el yıkama teknikleri ile ilgili bilinçlendirmek. İlk önceliğimiz bu, çünkü bütün bulaşıcı hastalıklarda korunma aşaması çok önemli. İkinci önceliğimiz ise temas. Çünkü bölge halkı olarak, yöre olarak ve kültür olarak temasla ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Biz tokalaşmayı seviyoruz, yetmiyor sarılmayı seviyoruz, öpüşmeyi seviyoruz, bunları en azından bulaşıcı hastalıklar döneminde hafifletmemiz lazım. Sadece korona değil tüm bulaşıcı hastalıklar için geçerli bu önlemler. Günümüz şartlarında artık bu temas noktasında kendimizi biraz geriye doğru çekmemiz lazım.”
Prestij Gazetesi (M. Selim Kurt Özel Haberi)