Van'da kaçak kazı yapan defineciler, Urartulara ait 2 bin 700 yıllık bir yapıyı ortaya çıkardı


Van merkez Tuşba ilçesine bağlı Alaköy Mahallesi Garibin Tepe'de kaçak kazı yapan bir grup, Urartulara ait 2 bin 700 yıllık yapıyı ortaya çıkardı. Bu bölgede yerin 5 metre altına kadar kazılarını devam ettiren defineciler figürlerle bezeli bir yapıya ulaştı.

Bölgede 3 ay kazı yapmışlar


Definecilerin bölgede yaklaşık 3 ay kazı yaptığı ortaya çıktı. Kazı yapılan alandaki toprağın plastik bidonla tünel içerisinden çekilerek dışarıya taşındığı tespit edildi. Tünel içerisinde parçalanmış ipler ve plastik şişeler bulundu.

Yaklaşık 10-15 metre uzunluğunda tünel kazan defineciler, çevredeki çobanların jandarmaya ihbarı ile yakalandı. 4 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, jandarma tarafından koruma altına alınan bölgede 7/24 nöbet tutuluyor.

Van Müzesi yetkilileri bölgeye giderek tünelin girişini taşlarla kapattı.

Van’da hazine bulma amacıyla kaçak kazı yapan defineciler, buldukları yapıyı kilise zannederek müze müdürlüğüne başvurdu.

Ancak bulunan yapının 2 bin 700 yıllık Urartu tapınağı olduğu ortaya çıktı. Urartularla ilgili çalışmaların aranan ismi Doç. Dr. Erkan Konyar, 30 yıldır konuya ilişkin kazılar yaptığını ve ilk kez bu kadar bozulmamış bir tapınak ile karşılaştığını belirtti.

Çok Daha Önemli Bir Keşif

Tepede yerin 5 metre altına kadar kazılarını devam ettiren defineciler duvarlarında freskler bulunan bir yapıya ulaştı. Burayı bir kilise zanneden defineci grup durumu Van Müze Müdürlüğü'ne bildirdi. Garibin Tepe'deki keşifte bir de video çekimi yapıldı. Ancak konunun uzmanları burada bir kilise yerine çok daha önemli bir keşif yapılmış olabileceğini düşünüyor.

“Kült Bir Tapınak Kompleksi”

Urartu, eski Anadolu ve eski Mezopotamya tarihi dersleri veren Doç. Dr. Erkan Konyar, Van'daki birçok arkeolojik kazının başkanlığını da yaptı. Garibin Tepe'de bulunan yapıda çekilen görüntüleri izleyen Konyar, buranın M.Ö 7. yıllara ait bir Urartu tapınağı olduğunu belirterek bu bölgenin yakınlarında Urartu Kralı 2. Rusa'nın bir kalesi olduğunu ve bulunan yapının da o kaleyle ilişkili olabileceğini ifade etti.

Konyar, bulunan alanın Urartu Bal Tanrısı Haldi'ye adanmış kült bir tapınak kompleksi gibi göründüğünü söyledi.

“Dünyada Ses Getirecek”

İlk defa orijinal haliyle ve hiç dokunulmamış bir Urartu tapınağıyla karşılaşıldığına değinen Konyar, "Belki de bu yapı sayesinde ilk defa bir Urartu tapınağının nasıl olduğunu anlayabileceğiz" dedi.

Görüntülere göre yapının özgün haliyle bulunduğunu aktaran Konyar, "Duvar resimlerinin hala ayakta olduğunu anlayabiliyoruz. İçeri giren biri buranın 2 bin 700 yıl önceki halini görebiliyor. Bu çok etkileyici. Videodan anladığım kadarıyla bu büyük bir yapı. Duvar resimlerindeki motifler din unsurunu belirginleştiriyor. Aynı zamanda insan motifi de var. Tabii burayı definecilerin bulmuş olması manidar. Arkeologlar ve müze umarım el atar ve burayı kurtarır. Urartu'yu anlama noktasında önemli bir destinasyon oluşturacak. Bence dünyada ses getirecektir" diye konuştu.

“Önce Tahrip Edip Sonra Haber Veriyorlar”

"Definecilerin buradan ne kadar malzeme götürdükleri önemli" diyen Konyar, Urartu tapınaklarının buluntular noktasında çok zengin olduğunu belirtti.

Orada Tanrı Haldi'ye adanmış kalkanlar, miğferler, silahlar olmasının muhtemel olduğunu vurgulayan Konyar, Urartu çalışmalarında çok beklenmedik, etkileyici şeyler çıkabildiğini ve onlara bir şey olmadığını umduğunu söyleyerek, "Defineciler genelde tahrip edildikten sonra ilgili kurumlara haber veriyor ve böylece kendilerini legalize ediyorlar" ifadelerini kullandı.

“30 Yıldır Kazı Yapıyorum İlk Kez Gördüm”

"Burası muhteşem bir buluş. Alan, videolarda çok etkileyici ve görkemli görünüyor" diyen Urartu uzmanı Doç. Dr. Erkan Konyar, şunları kaydetti:

"30 yıldır kazı yapıyorum ama ilk defa böyle bir buluntu grubuyla karşılaşıyorum. Bu tür alanlar oldukça hassas oluyor. Muhtemelen buraya alttan açılmış bir tünel marifetiyle girildi. Ne kadar uzman bir ekip de olsanız burayı kazdığınızda tahribat kaçınılmaz. Burada Urartu'nun en güzel duvar resimleri var. Daha önce hiçbir Urartu merkezinde görülmeyen duvar resimleri ‘ünik' olarak duruyor. Buradaki çalışmalar uygun şartlar ve teknoloji yakalandıktan sonra başlamalı. Daha önceki birçok örnekte muhteşem buluntuların tahrip olduğunu gördük. Ayanis Kalesi'ndeki kazılarda bu tahribat yaşandı. Kocaman alanlar doğa şartları nedeniyle tahrip oldu. Bu tür alanların doldurularak kazılmadan bırakılması belki daha doğru olacaktır. Fresko çok hassas bir buluntu grubu ve çalışma ciddi uzmanlık gerektiriyor. Tahmin edilemez zararlara neden olabilir. Bu alanın müze denetiminde doldurulup güvenlik önlemlerinin de alınarak korunması daha uygun olabilir."

İHA / TGRT HABER

Editör: Nihat Işık