Van Barosunun seçimi kazananlara mazbatalarının verilmesi yönünde yaptığı açıklama;
BASINA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA
Demokrasinin en temel gereği olan seçimler, 31 Mart 2019’da tüm il ve ilçelerde yapıldı. Seçimin bitmesinden sonra her sandıkta sayılan oylar tutanağa geçirilir ve seçim kurullarınca tutanakların birleştirilmesinden sonra birinci çıkan aday seçimi kazanmış olur. Birleştirme tutanaklarına göre seçimi kazanan bazı adaylara mazbataların verilmemesi üzerine bu açıklamayı yapma ihtiyacı doğmuştur.
Adayların Taşıması Gerektiği Şartlar
Seçilme yeterliliğine ilişkin şartlar, Anayasanın 76. ve 2839 sayılı Milletvekili Kanunun 11. Maddesinde düzenlenmiş, Belediye Başkanlığı ve meclis üyeliklerine ilişkin olarak da 2972 sayılı Mahalli İdareler İle Mahalle Muhtarlıkları Ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un Seçilme Yeterliliği başlıklı 9. Maddesiyle adayların hangi şartları taşımaları gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Adayların şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin itirazlar, adaylıkların geçici ilanından sonra 2 gün içinde yapılmalıdır. Bu itirazlara karşı 2 gün içinde seçim kurulları itirazları sonuçlandırır. Yine kanunun Adayların İncelenmesi başlıklı 15. Maddesinde ilçe seçim kurulları adaylık şartlarında eksiklik veya aykırılık olması halinde geçici ilan tarihinden itibaren 2 gün içinde ilgiliye bildirileceğine dair yasa hükümleri açıktır.Eksiklik ve aykırılığın olmaması durumunda veyahut eksikliğin süresi içerisinde giderilmesi durumunda adaylık kesinleşir.
Karar Açıkça Kanuna Aykırıdır
YSK tarafından, KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş olan kimselerin, “bir daha kamu görevinde istihdam edilemezler” gerekçesine dayanarak seçimi kazanan adaylara değil, 2. Adaya mazbatanın verilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu karar üzerine, Van’ın Çaldıran, Edremit, Tuşba ilçelerinde, Diyarbakır’ın Bağlar, Kars’ın Digor ve Erzurum’un Tekman ilçelerinde seçimi kazanan adayların mazbatasının verilmeyeceğini kararlaştırmış oldu. Az önce belirtilen ilçelerde seçimi kazanan adayların, adaylık şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin değerlendirme yetkisi seçim kurulunda olmasına rağmen, seçim kurulunca seçime kadar herhangi bir eksiklik veya aykırılık tespiti yapılmamıştır. Böyle bir tespit yapılmadığı halde, seçimler kazanıldıktan sonra, milletin iradesini yetki gaspıyla alınan kararla seçimi kazanan adaya mazbata verilmeyeceği yönündeki karar kanuna açıkça aykırıdır.
Kararın Hukuki Bir Yanı Yoktur
Adayın, herhangi bir suç işlediği mahkeme kararı ile sabit olmaksızın idari bir kararla (KHK ile) kamu görevinin sonlandırılmış olması, seçilme şartlarını ortadan hiçbir şekilde kaldırmaz. Kişinin kamu görevinden yasaklanabilmesi idari bir kararla değil, verilebilecek bir mahkumiyet yani yargı kararıyla mümkün olabilir.Bu sebepledir ki, KHK ile ihraç edilmiş adayların adaylık şartlarında noksanlık veyahut eksiklik tespiti yapılmamış ve adaylıklar kesinleşmiştir. Seçimden sonrasında ortaya çıkan bir gerekçeye değil de seçimden önce var olan mevcut durum gerekçe gösterilerekseçimi kazanan kişilere mazbatalarının verilmemesinin hukuki hiçbir yönü bulunmamaktadır.
Ayrıca karardaki bir diğer kanuna aykırılık da mazbatayı seçimi 2. Tamamlayan adaya verilmesi kararıdır. Kanunda “kendilerinden sonra gelenlerin seçilmiş sayılacağı” durumlar istisnai olarak sayılmıştır: Bunlar, adaylığı kesinleşmiş olan adayın seçimden önce istifası ve ölümü nedeniyledir. Bu nedenler dışındaki bir gerekçeyle seçilme yeterliliğini sonradan yitiren kişiye mazbata verilmeyecek olması durumunda 2. Kişiye verilemez. Bu kararın da kanuni hiçbir dayanağı yoktur.
Toplumu Kaosa Sürükleyecek Karardan Vazgeçilmeli
Öte yandan, 3 oy fark olan ilçelerde geçersiz oyların sayımına ilişkin muhalefet partilerinin itirazları dikkate alınmayıp, binlerce oy farkının olduğu yerlerde sayım yapılmasına karar verilmesi eşitlik ilkesine aykırıdır. YSK, iş ve işlemlerde eşit ve adil davranmak zorundadır. YSK itirazları derhal sonuçlandırarak toplumu oluşacak kaos ortamından da uzak tutmak zorunda olup, toplumu geren, hakkaniyetli olmayan, milletin iradesini ortadan kaldıran, toplumun demokrasiye olan inancını yok eden kararlar vermekten bir an önce vazgeçmelidir.
YSK'nın Kararı Yok Hükmündedir
Açıkça belirtiyoruz: YSK’nin kararı “yok hükmünde” olup hiçbir hukuki dayanağı yoktur. YSK yasalar çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Kanunda olmayan sebepler ihdas ederek, kendisini yasa koyucu yerine koyamaz ve alacağı kararla milletin iradesine aykırı işlemler yapamaz.
Van Barosu olarak, demokrasinin olmazsa olmazlarından olan seçim sonuçlarına her kişi ve kurumun saygı duymak zorunda olduğunu hatırlatmak isteriz. Herkes kanunlara uymak zorundadır. Herkes, kanunun çizdiği çizgiler çerçevesinde yetkisi aşmadan görevini kötüye kullanmadan hareket etmek zorundadır. Herkes kanun önünde eşittir ve bazıları “daha eşit” değildir.
VAN BAROSU BAŞKANLIĞI
Van'daki diğer güncel gelişmeler için TIKLAYINIZ