VAN ATASÖZLERİ Van Atasözleri; YYÜ Eğitim Fakültesi, Türki Dili ve Edebiyatı Bölümü Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Önay'ın yazdığı; Van İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 'Van Kültür ve Turizm Envanteri-III Halk Kültürü-1' eserinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Atasözleri için yararlanılan kaynakların listesi ise metnin sonunda belirtilmiştir.

  • Acele etme, dilini dişlersin.
  • Aç geğirir, hızan öğürür. (Hızan: Görmemiş)
  • Aç ile eceli gelen aynıdır.
  • Aç it fırına bakmakla doymaz.
  • Aç kulağım, dinç kulağım.
  • Aç yat, kuyruğu dik yat.
  • Açı işletme, toku söyletme.
  • Açım oynatmayın, tokum söyletmeyin.
  • Adamı, tanıyan kurtlar yesin.
  • Adamın ağzına bakarlar, atına ona göre nal çakarlar.
  • Adamın başı büyük olacağına yaşı büyük olsun.
  • Adamın eli bok olmazsa karnı tok olmaz.
  • Adamın öz evi, öz gori. (Gor: Mezar)
  • Ağ ipin pamuğa ziyanı vardır.
  • Ağacın kurdu içinden olmazsa, ağaca zeval yoktur.
  • Ağaçtan o yana köy vardır.
  • Ağam ol, sözümde ol.
  • Ağanın malı gider, ħızmekârın canı çıkar.
  • Ağası kuvvetli olanın iti keskin olur.
  • Ağlatan yanında otur, güldüren yanında oturma.
  • Ağlayanın malı gülene hayır etmez.
  • Ağzımı yandıran aş olsun, başımı kıran taş olsun.
  • Ahmağa yüz, aptala söz verilmez.
  • Akıl toprak değil ki, herkes başına savursun.
  • Akraba gün olur, akrep olur.
  • Al at, hem kapar, hem teper.
  • Al benden de bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt.
  • Al kapıda, sat kapıda, işin yoksa yat kapıda.
  • Alacaklı, camuştan kuvvetlidir.
  • Âlem kazanır, molla bezenir.

  • Alıcı kuş dindiğinden bellidir. (Dindik: Gaga)
  • Alın terlemeyince mal kazanılmaz.
  • Âlim olmak istersen al kalemi durma yaz, cahil olmak istersen al kalemi durma kaz.
  • Allah adamı it etsin rüt etmesin. (Rüt: Hiçbir şeyi olmayan)
  • Allah adamı yolun alt yanına düşürmesin.
  • Allah ağız verene aş vermez, aş verene ağız vermez.
  • Allah bela versin o şakaya ki, içinde hakikat olmaya.
  • Allah bilir kulunu, ona göre verir çulunu.
  • Allah dağına bakar karını verir.
  • Allah hazinesinden versin.
  • Allah it oğlu itini tanır.
  • Allah saklayanı kurt yırtmaz.
  • Allah verdi mi dıngonun bağından da verir.
  • Allah’sız çöp başı teprenmez.
  • Alma mazlumun ahını, gökten indirir şahini.
  • Altın pula karıştırılmaz.
  • Anamın aşı, tandırın başı.
  • Anamın ekmeğine kuru, ayranına duru diyemem.
  • Arif olan anlar, horoz olan banlar.
  • Arkadaş gerek düz gerek.
  • Arsız neden allanır, çat da giyse sallanır.
  • Asıl asıl, asilin dilinden asıl.
  • Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar; aslı ayrandır.
  • Asılı almak zor, saklamak kolay; beddasılı almak kolay, saklamak zor.
  • Aslan yatağından belli olur.
  • Aslında olan tırnağında gösterir.
  • Aş soğudu, taş soğumadı.
  • Aşağıyı beyenmiyi, yukarıda yer bulamiyi.
  • Aşını arayan eşini bulur.
  • At atın yanında ya kapağan, ya tepegen olur.
  • At geriye, gelir beriye.
  • At koşar, göt övünür.
  • At murat, katır devlet.
  • At pazarında eşek anırmaz.
  • At tepmez, it kapmaz deme.
  • At, at olana kadar sahibi mat olur.
  • At, igit altında aksar.
  • Atadan görene yaklaş, sonradan görenden uzaklaş.
  • Atın iyisi doru, yiğidin iyisi deli olur.
  • Atın yürüyüşüne, yiğidin yiyişine bak.
  • Atta karın, erkekte burun.
  • Atta karın, itte burun gerekir.
  • Atta, avratta, yurtta uğur vardır.
  • Av, vuranın değil alanındır.
  • Avaralıktan culfacılık iyidir.
  • Avcı kırk gün taban teper, bir gün av eti yer.
  • Avrat hastalanacağına eri hastalansın, eri öleceğine avrat ölsün.
  • Ay arsızın, gün arsızın, göynü hoştur tumansızın.
  • Ayağıma yer edim, gör başan neler edim.
  • Ayağını sıcak tut, başını serin; düşünme derin derin.
  • Ayıdan post, urustan dost olmaz.
  • Az harcarsan olursun melek, çok harcarsan olursun helak.
  • Az şeyden çok şey çıkar.
  • Az yemek, az konuşmak insanı melek eder; çok yemek, çok konuşmak insanı helak eder.
  • Azan yılan yol üstüne çıkar.
  • Azdan az gider, çoktan çok.
  • Azı yarar, ortası karar, çoğu zarar.
  • Aziz ölür, boğaz ölmez.
  • Babacangilde toydur; etsiz kemik, yağsız pilav boldur.
  • Baht mı istersin taht mı? Sen baht ver, taht kendiliğinden gelir.
  • Balığın başı taşa değmezse geri dönmez.
  • Balık tutanın götü yaş olur.
  • Balık tutanın tumanı yaş olur.
  • Balıktan büyük halik vardır.
  • Baltayı yiyen ağaç sapına gazınç eder.
  • Baş kesen, yaş kesen, taş kesen iflah olmaz.
  • Başın ağrıdı kes kurtul, dişin ağrıdı çek kurtul.
  • Batacak ördek götün götün gider.
  • Ben umaram bacımdan, bacım ölür acından.
  • Bey almaz, paşa almaz; delikli boncuk yerde kalmaz.
  • Biberin acısı başı yukarı olanıdır.
  • Bilirsin götünün huyunu, içme turşunun suyunu.
  • Bir adam ya çok görür kudurur, ya da çok yiyer kudurur.
  • Bir davardan iki gön çıkmaz.
  • Bir gün vezir, kırk gün rezil olma.
  • Bir hatır, iki hatır, üçüncüsünde vur yatır.
  • Bir karına iki minnet olmaz.
  • Bir unluğa, iki tozluğa.
  • Birer birer bin olur.
  • Biri ölmezse biri dirilmez.
  • Bizin gelin bizden kaçar, başını örter kıçını açar.
  • Borcun iyisi olmaz, borçlunun iyisi olur.
  • Borç bini aştı mı baklava ye.
  • Boş ite menzil mi dayanır?
  • Boş telis ayakta durmaz.
  • Bulanmazsa durulmaz.
  • Büyük başın büyük derdi olur.
  • Caminin uzağı, mezarlığın yakını iyidir.
  • Can sağlığı, cihan varlığı
  • Cana gelen, mala gelsin.
  • Candan yanan kimse yok, yandan yanan çok.
  • Canı yanan eşek, attan hızla kaçar.
  • Cemreden sonraki yağmura eyvallah edilir.
  • Ceviz çürüksüz olmaz.
  • Cüce her zaman sepet altında kalmaz.
  • Cüceleri güzün ayarlar.
  • Çakalın eniği kurt olmaz, aslanın yatağı yurt olmaz.
  • Çarşamba yalan diyenin, Perşembe yüzü kara çıkar.
  • Çat başa, çarık ayağa.
  • Çaydan geçerken at değiştirilmez.
  • Çıplak içeri, aç dışarı kaçar.
  • Çillede çim, hemsinde sin.
  • Çocuğa iş, peşine düş.
  • Çocuk aziz, terbiye ondan daha azizdir.
  • Çocuksuz baba barsız ağaca benzer.
  • Çömlek diyer dibim altun, çömçe diyer men hardayam?
  • Çömlek yuvarlanmış, kapağını bulamamış.
  • Çömlekte et kurtuldu, çındır başını kaldırdı.
  • Çürük tahta mıh tutmaz.
  • Dağ başına kış gelir, kul başına iş gelir.
  • Daima keçinin goturu, baş bulakta su içer.
  • Dam yanarsa, sıçan da beraber yanar.
  • Dar yerin pilavındansa, geniş yerin dayağı.
  • Darı unundan baklava, eğri ağaçtan oklava olmaz.
  • Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
  • Değirmeni itirip, şahşağını ariyi.
  • Deli utanmaz, sahibi utanır.
  • Deli utanmaz, sakalı utanır.
  • Deliden deli doğar.
  • Delinin ununu Allah öğütür.
  • Deliye ilişme, çalıya iliş.
  • Deliye yel ver, eline bel ver.
  • Demir kapı ağaç kapıya muhtaçtır.
  • Dengi dengini bulmaz.
  • Derdi çeken, ağuyu içen bilir.
  • Desinler, adamı açıkta koyar.
  • Deve hamama, it kahveye, oban divana yakışmaz.
  • Deveciden dostu olan kapısını yüksek yapar.
  • Deveye deve lazım.
  • Dibi görünmeyen kaptan su içme.
  • Dil kesik, baş selamet.
  • Dilim dilim, dilimden giyerem kilim.
  • Dilim, bana giydirir kilim.
  • Dilin olmasa kargalar gözün oyar.
  • Dişinde olan tırnağında gösterir.
  • Doğan anası olma, duran anası ol.
  • Dost, dostun ekmeğini yer.
  • Dul herif kuyruk yedirir, genç oğlan yumruk yedirir.
  • Dumansız baca, kavgasız karı koca olmaz.
  • Dünyada Van, Ahirette iman.
  • Düşmandan yara esirgeyen öz canında bulur.
  • Düşmanın fukara olsun.
  • Düz yolda yürüyemiyi, galdi ki şoħumda şıllıħ ata.
  • Düzelir böyle kalmaz, yıkılır güze kalmaz.
  • Ek tohumun hasını, çekme yiyecek tasasını.
  • Ekmeği yüzünden yerler.
  • Ekmek yayanın atıdır.
  • Ekşi hamur, turş ekmek mideni, yanı koduklu karı evini harap eder.
  • El arı, kabir azabından büyüktür.
  • El ele vurunca şakıldar.
  • El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar.
  • El eliyle yılan tutma, yılana da yazıktır.
  • El temaşadan kaçmaz.
  • El uyu ile gelen sel suyu ile gider.
  • Elbise yamalığa, can hekime düşmesin.
  • Elden alım ele verim, keçel kızımı kime verim.
  • Elden gelen öğün olmaz, olsa da garın doymaz.
  • Elden oğul olmaz.
  • Ele güvenme, bele güven.
  • Eli işde, gözü dervişde.
  • Elim gözüm, oğlum kızım.
  • Elin attığı taş uzak gider.
  • Elin iyisi, itin dayısı olmaz.
  • Elin köşküne sebep öz alacağın yıkma.
  • Elinle ver, ayağınla ara.
  • Eliyle eden kurtulur, diliyle eden kurtulmaz.
  • Elmayı soy ye, eriği say ye, armudu ha ye.
  • Erkeğin yüzü, harmanın tozu.
  • Erliyi eri döver, ersizi Tanrı döver.
  • Ersız avrat, yuvasız at.
  • Eser eser yağmazsa sat öküzü çavdar al; eser eser yağarsa sat çavdarı öküz al.
  • Eski, hayır etseydi sahibine ederdi.
  • Esvap yamaya, can hekime düşmesin.
  • Eşeğin işlediği at içindir.
  • Eşek altın külah giyse gene eşektir.
  • Eşek büyümaħnan tavlabaş olmaz.
  • Eşek gidince semeri de gider.
  • Eşek ne anlar yoncadan?
  • Eşek öldü, ortaklık bitti.
  • Et giren eve dert girmez.
  • Etme kulan, gelir yolan.
  • Etme kulum bulursun, ingildiye ingildiye ölürsün.
  • Ev sözsüz, gor azapsız olmaz.
  • Evin yık, yüzün ağart.
  • Evinde elek dönmüyor, Beytullah senin neyine.
  • Fakir dağa çıkanda kar olur boran.
  • Fakiri dövmektense üstünü yırt.
  • Fakirin hastası, zenginin fahişesi
  • Fukara acanda bayram çeşidi aklına gelir.
  • Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü.
  • Fukarayı döveceğine üstünü yırt.
  • Garip itin kuyruğu götünde olur.
  • Gecelenin ömrü az olur.
  • Geç başa, ol paşa.
  • Geçi düşüp can hayına, kasap düşüp piy hayına.
  • Geçmez pul sahibinindir.
  • Geçmişine laf atanın, geleceğine kurşun atarlar.
  • Gelin girmedik ev olur; ölüm girmedik ev olmaz.
  • Gelinin ayağı, çobanın dayağı uğurlu olur.
  • Genç yumruk yedirir, ihtiyar kuyruk yedirir.
  • Gevezeyi cehenneme atmışlar; odunum yaştır demiş.
  • Gırdan taşı kimse yerinden kaldıramaz.
  • Giden ölmez, yeten ölür.
  • Gidenin yeri, ölenin eri.
  • Gider bostan gırası, kalır üzün garası.
  • Giren ay, çıkan ay, üstümüzde duran ay.
  • Gitdi kebap goħusuna, baħdi eşek dağliyilar.
  • Gitti bostan kırası, kaldı üzün karası.
  • Gizli boğaya gelen aşikâr doğar.
  • Gizli kele gelen eşgere doğar.
  • Görmemişin bir oğlu olmuş, tutuş çükünü koparmış.
  • Göz gördüğünden korkar.
  • Göz gördüğüne hükmeder.
  • Günde gelen çul üste, ayda gelen kül üste.
  • Habara, nubara segürme.
  • Hanımın kırdığı çömleğin sesi duyulmaz.
  • Harabe yerde de hazine bulunur.
  • Havanın ayazına, mıtrıbın namazına, itin beyazına hiç güvenme.
  • Hazırı sakla, Hızır’dan isteme.
  • Henek henek, sonu olur degenek.
  • Henkifinen gezmeyenin sesi semadan gelir. (Henkif: Emsal)
  • Her an rüzgâr gemicinin istediği yönde esmez.
  • Her ayrana ekmek doğranmaz.
  • Her bir güne, var bir yarın.
  • Her deliğe parmak sokulmaz.
  • Her gün gezen kırda, bir gün uğrar kurda.
  • Her merdivenin birkaç ayağı vardır.
  • Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır.
  • Her taş, köşe taşı olmaz.
  • Her zaman cüce sepet altında kalmaz.
  • Her zaman elden yenmez, bir de cepten yenir.
  • Her zaman sel gelip kütük getirmez.
  • Herkes bu nehreyi çalkıyamaz.
  • Herkes öz pazarından her (hayır) görsün.
  • Herkese aynı çubuk çalınmaz.
  • Herkesin bin derdi var, değirmencin su derdi.
  • Herkesin ipi ile kuyuya inilmez.
  • Hırsız hırsızın dilinden anlar.
  • Hırsızdan hırsıza helaldir.
  • Hızan küser, rızkını keser.
  • Hiç yoktan köse iyi.
  • Hileli bazar, dostluğu bozar.
  • Horoz ötse de ötmese de sabah olur.
  • Işıklı cüce sepet altında belli olur.
  • İgit kötü olmaz, yoksul olmayınca.
  • İhtiyarlık eski çuldur satılmaz, gençlik şahin kuştur tutulmaz.
  • İki it boğuşursa yolcunun işi rast gider.
  • İki su, bir ekmek yerini tutar.
  • İki tarafa bakan şaş kalır.
  • İki tezek bir taşa belâ.
  • İlan eğilir bükülür, çıktığı deliği tanır.
  • İlan ilanlığıyla toprağı hedernen yer.
  • İlan yarpuzdan hoşlanmaz, gelir burnunun dibinde biter.
  • İlana ağrı veren kertenkeledir.
  • İlişene girişirler.
  • İlk bahtım altın tahtım.
  • İnat gelir göz kararır, inat gider yüz kararır.
  • İncitme canı, öldür yılanı.
  • İnsan inat için kırk batman tuz yer.
  • İnsanın yaman yiyicisi olsun, yaman diyicisi olmasın.
  • İssi (sıcak) ekmek iti kuduz eder.
  • İstediğini söyleyen, istemediğini duyar.
  • İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara.
  • İş sabahın, aş sabahın.
  • İş zamanında iş, küs zamanında küs.
  • İt fırından ekmek kaçırır, öz rağbetini çeker.
  • İt itin postunu yırtmaz.
  • İt kursağı sarı yağ götürmez.
  • İt kütten kaçmaz.
  • İt ne kadar keskin olsa sahibini tutmaz.
  • İt, araba gölgesinde yatar, öz gölgesi zanneder.
  • İte gem takarsan kendini at zanneder.
  • İte küt, sahibinin hatırı için.
  • İtin ağzı ile deniz haram olmaz.
  • İtin ağzına ağaç sokulmaz.
  • İtin ahmağı odur, kayganaktan pay ister.
  • İtin akılsızı kayganaktan pay umar.
  • İtin bahsini et, değeneği koy yanan.
  • İtin bahsini et, kösevili koy yanına.
  • İtin canı cezada gerek.
  • İtin eceli gelende cami duvarına işer.
  • İtin sözü olsa havadan somun yağar.
  • İtnen harala girilmez.
  • İyi mal kötü gün içindir.
  • Kalıp kulunç olacağına, çıkıp gülünç olsun.
  • Kap değiştir, tat değiştir.
  • Kar, yağdığı gün tozar
  • Karıncanın uçması zevaline delalettir.
  • Karnı açı herkes doyurur, Allah’ın acını Allah doyursun.
  • Kart kazanır, kartaman güvenir.
  • Kavak dalıyla gürler.
  • Kazla tavuk aynı yumurtlayamaz.
  • Kazma kimsenin kuyusunu, kazarlar senin kuyunu.
  • Keçel derman bulsa öz başına sürer.
  • Keçelin sakızı gözünün önünde gerek.
  • Keçinin ameli azsa, çobanın ekmeğini yer.
  • Keçinin koturu baş bulaktan su içer.
  • Kefen satan kefensiz ölür.
  • Kem aletle kemalat olmaz.
  • Kenarına bak bezini, anasına bak kızını al.
  • Kes kulağın at arkana, gör ne laflar edili.
  • Keskin itin sonu uyuz olur.
  • Keten gömlek bez olmaz, üvey kardeş öz olmaz.
  • Keten gömlek olmaz dokutmayınca, evlat âlim olmaz okutmayınca.
  • Kırk karga bi kırti et koparamaz.
  • Kış için yorgansız, el için oğlansız kalınmaz.
  • Kış kışlığını, puşt puştluğunu belli eder.
  • Kız anadan öğrenir bohça düzmeyi, oğlan babadan öğrenir koyun yüzmeyi.
  • Kız yükü, tuz yükü.
  • Kimisine baht kurulur, kimisine kuru taht.
  • Kocakarının soğuğu, teper tandıra tavuğu.
  • Komşu komşuya bakar, evini ateşe yakar.
  • Kork ondan, korkmaz Allah’tan.
  • Korkak her gün, cesur bir gün ölür.
  • Kotan ne bilsin hup ne çeki. (Hup: Pulluğun uçkısmı)
  • Koyuna rakı içirmişler, kurdun evini sormuş.
  • Koyunu güden kurdu görür.
  • Koyunu olmayanın, bıçağı keskin olur.
  • Köksüz ağaç kurur.
  • Kör atın kör nalbantı olur.
  • Kör körü, su çukuru bulur.
  • Kör sıçanın rızkını Allah verir.
  • Köylünün ineği var yağı gelir, tarlası var buğdayı gelir.
  • Kul azmayınca kada yürümez
  • Kul daralmazsa, Hızır yetişmez.
  • Kul kula sebeptir.
  • Kul verdiğini duyurur, Hak verdiğini doyurur.
  • Kurdun boynuna ciğer asılmaz.
  • Kurt, dumanlı günden hoşlanır.
  • Kuş gördüğü yuvayı yapar.
  • Kuyuyu en kaz, derin kaz; ama kendi boyunca kaz.
  • Kuzuya rakı içirmişler, kurdun evini sormuş.
  • Küllük dama çıkmaz.
  • Mal gider, malamat kalır.
  • Malaba, insanı eder haraba.
  • Marangozun kapısı olmaz.
  • Martın yağışına, hâkimin gülüşüne aldanma.
  • Men umaram bacımdan, bacım öli acından.
  • Men yanaram balama, balam yanar öz balasına.
  • Mertten bir çıkar, namertten iki.
  • Mesleğine hor bakanın keşkülü boş olur. (Keşkül:Kese)
  • Mıh çıkar, yeri kalır.
  • Molla evinden aş, kör gözünden yaş eksik olmaz.
  • Mülk satan bir sene tok, mülk alan bir sene aç kalır.
  • Nasip olsa gelir Çin’den Meçinden, nasip olmazsa çıkar avucun içinden.
  • Ne altın leğenim olsun, ne de içine kan kusayım.
  • Ne bana bir, ne komşuma iki.
  • Ne sağ tekindir, ne de sol, ne sen işini düzmeğe koyul.
  • Nerede işlersen, orada dişlersin.
  • Niye diyisen dayaza leçeğin eğridir.
  • Oğul kalkar, babaya bakar.
  • Oğulsuz ocakta tütün tütmez.
  • Olan ile ölene çare yoktur.
  • Olanda hat hat, olmayanda aç yat?
  • Ot kökünden biter.
  • Oyun bilmeyen avrat der yerim dardır.
  • Öğüt veren çok olur, ekmek veren yok olur
  • Öküz can çekişende bıçak çeken çok olur
  • Öküz düşse bıçak çeken çok olur.
  • Öküz öldü, ortaklık bitti.
  • Öküz ölür gönü kalır, yiğit ölür ünü kalır.
  • Ölü gorbagor olmazsa, gor (mezar) daralmaz.
  • Ölü ölür ballanır.
  • Ölüler öyle bilir ki, diriler her gün helva yiyi.
  • Ölüm ölüm, hırlaması ne zulüm.
  • Ölümden o yana köy yoktur.
  • Ölüyü, diriyi temiz eden sudur.
  • Öz başını bağlayamaz, kalkar gelin başı bağlamağa.
  • Özünü öveni at kaç, babasını öveni al kaç.
  • Paranın tunçu, insanın piçi.
  • Parmağı uzun bal yiyemez, kısmetlisi yer.
  • Sabrın sonu selamettir.
  • Sağlam öküze çürük saman kâr etmez.
  • Sarı inek meleğen olur, kahpe karı güleğen olur.
  • Sen işlersen mal işler, adam öyle genişler.
  • Sen nerde, keçel mıstonun ahıri nerde.
  • Serçe dişisinin yanında deveye kafa tutar.
  • Serçe nedir ki, budu nola.
  • Sermayesiz bakkal turp tohumu satar.
  • Seyrek gelen döşeğe, sık gelen eşiğe.
  • Sınanmamış atın arkasına geçilmez.
  • Silleyi yüze göre vururlar.
  • Sinir gelir göz çıkarır, sinir gider yüz kızarır.
  • Sofu soğan yemez, görse de kabuğunu koymaz.
  • Soğan soyulmazsa kokusu çıkmaz.
  • Sonradan atan topuktan vurur.
  • Söyler ağız, kızarır yüz.
  • Söyler dili, görür gözü, utanır yüzü.
  • Söz vaktinde açılır.
  • Sözü söyle alana, arı piri olana.
  • Sözün doğrusu saz, işin doğrusu az olur.
  • Sözün tamını eşeğe derler.
  • Su aka aka yolunu bulur.
  • Subaşı çimenli olur.
  • Sütlü koyunu sürüden ayırmazlar.
  • Şehir gaziye mülk olmaz.
  • Şeker, cinsine çeker.
  • Şeyhi şeyh eden müritleridir.
  • Şeyhin külahı, hocanın sarığını yutar.
  • Şorak yere ekin ekersen çıkmaz.
  • Tahtadan maşa, çingeneden paşa olmaz.
  • Tandır issi iken ekmek tutar.
  • Taş kesen, baş kesen, yaş kesen iflah olmaz.
  • Tavşan yatağında avlanır.
  • Tavuğun sadakası bir yumurtadır.
  • Tek kanatla kuş uçmaz.
  • Tembel uyur, bahtı büyür.
  • Terazisi tezekten olanın dirhemi boktan olur.
  • Tilki iki defa tuzağa düşmez.
  • Toba tokluktan olur, üzgöz yokluktan olur.
  • Tok açın halinden ne anlar.
  • Tülki delikten geçemiyi, bir de kuyruğuna süpürge bağliyi.
  • Türkmen işler tat yer, eşek işler at yer.
  • Ulular köprü olsa basıp geçme.
  • Ummadığın taş, baş yarar.
  • Ustasız usta olmaz.
  • Uşağınan olmaz bazar, arpa verir buğday yazar.
  • Uşak sıçar bir yere, gelin yayar bin yere.
  • Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir.
  • Var evi kerem evi, yok evi verem evi.
  • Verdiği sabun sı..tığı boku temizlemez.
  • Vuran oğul, babaya bakmaz.
  • Yağını veren Allah, bulgurunu aşlığını da verir.
  • Yağmur gününde şoratan borç olmaz.
  • Yanan da anadır, yaman da anadır.
  • Yapın verin elime, götürüm gösterim erime.
  • Yara öldürmez, Yaradan öldürür.
  • Yarım hoca dinden, yarım hekim candan eder.
  • Yarının pestili bugünün eriğinden iyidir.
  • Yazın ayransız, kışın yorgansız olmaz.
  • Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.
  • Yazın yayla kovanın, kışın yediği kar olur. Züğürdün sakalı müflisin götündedir.
  • Yeğen amcadan, dilenci çömçeden umar.
  • Yemek gördün mü giriş, sopa gördün mü sıvış.
  • Yemekte dost olan senelerce küsülü gezer.
  • Yemiyenin payını yerler, demine de hu çekerler.
  • Yere gire o baş ki, bin baş ondan patlamaya.
  • Yetene yeterler, yetmeyene taş atarlar.
  • Yetim hakkı yedi taşı deler.
  • Yetim kısmi arsız olur.
  • Yığanın değil, yiyenindir.
  • Yiğit daldasında yiğit saklanır.
  • Yiğitin iyisine deli derler.
  • Yiyersen, yedirirsen didar görürsen. Yemezsen, yedirmezsen dört duvar görürsen.
  • Yoğurt dökülse yeri kalır, ayran dökülse neyi kalır.
  • Yokuş dibinde arpa kâr etmez.
  • Yüz verdıħ, asdar isdiyi.
  • Zahirenin iyisini, odunun irisini kaldırın, mart geliyor
  • Zulüm ile abad olanın aħırı berbat olur.
  • Züğürt ile etme bazar, keçi verir koyun yazar, bir gün olur çütün bozar.

KAYNAKLAR

  1. Acaroğlu , M. Türker (Tarih Yok), Dünya Atasözleri, Kaya Yayınları.
  2. Aksoy , Ömer Asım (1984), Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü-I, Atasözleri

Sözlüğü, Ankara: TDK Yayınları.

  1. AKSOY, Ömer Asım, vd. (1996), Bölge Ağızlarında Atasözleri ve Deyimler,
  2. Baskı, Ankara: TDK Yayınları.
  3. ALPER, Cengiz (1978), Çeşitli Yönleriyle Van, Ankara: Yargıçoğlu

Matbaası.

  1. Boratav , Pertev Naili (1988), 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, 5.

Baskı, İstanbul: Gerçek Yayınevi.

  1. Cumhuriyetin 75. Yılında van (1998), Ankara: Van Valiliği Yayınları.
  2. Elçin , Şükrü (1981), Halk Edebiyatına Giriş, Ankara: Kültür Bakanlığı

Yayınları.

  1. GAZİOĞLU, Celal (2007), Bütün Yönleriyle Tarih ve Kültür Hazinesi

Erciş, (Baskı Yeri, Yayınevi Yok)

  1. Karaalioğlu , Seyit Kemal (1969), Ansiklopedik Edebiyat Sözlüğü,

İstanbul: İnkılâp ve Aka Yayınları

  1. Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü I (1991), Ankara: Kültür Bakanlığı

Yayınları.

  1. KAYAÇELEBİ, Kaya (1990), Doğunun Yıldızı Van, İstanbul: Zafer

Matbaası.

  1. KOŞAR, Selahattin (2008), Dünden Bugüne Erciş, Erciş: Erciş Ofset

Matbaacılık ve Gazetecilik.

  1. Oy, Aydın (1972), Tarih Boyunca Türk Atasözleri, İstanbul:
  2. ÖNAY, Yılmaz (1976), Van Folklorundan Örnekler, Erzurum: Atatürk

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. (Yayınlanmamış Lisans Tezi)

  1. Şinasi , Durub-ı Emsal-i Osmaniye, (Önsöz’ünden)
  2. TALAY, aydın (1988), Bizim eller Van, İstanbul: İhlâs Matbaacılık-Gazetecilik

ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.

  1. Türkçe Sözlük (1983), Ankara: TDK Yayınları,
  2. Van İl Yıllığı (1973), İstanbul: Kıral Matbaası

19. Van Kütüğü (1992), Ankara: Yüzüncü   Van Kültürene ait diğer içerikleri için Tıklayınız

Editör: Nihat Işık