Ururtulartan günümüze miras kalıp yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişi olan Van Savatlı Gümüş İşlemeciliği Van'a özgü bir El Sanatıdır.

Yakın zamanda Van Ticaret ve Sanayi Odasının girişimiyle de Van'a ait bir değer olduğu Türk Standartlar Kurumu tarafından tescillenmiştir. Daha öncede yörede oldukça yaygın olan El Sanatlarından olan Savatlı Gümüş İşlemeciliği gelişen teknoloji ve makineleşme ile birlikte unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımız arasında yer almaya başlamıştır.

Savat Nedir?

Savat’ın Altın Devri Arapça “kara” anlamına gelen “esvad” sözcüğünden gelen savat, gümüş üzerine sürülen siyah renkli savat çamuru ile yapılan bir el sanatıdır.

Savat Nasıl Yapılır?

Gümüş’teki İnce İşçilik Savat’ın siyah rengi, kurşun, gümüş, bakır, kükürt karışımından elde edilir. Savat’ın üstüne uygulanacağı gümüş eritilir, tel ya da plaka haline getirilir. Gümüş eşyaya, kakma usulü ile desen oluşturulur. Savat çamuru, 750 derece ateşte eritilir. Hazırlanan savat çamuru, gümüş satıh üzerine sürülür. Daha sonra eşya, tesviye edilip cilalalanarak insanların beğenisine sunulur.

Unutulmaş El Sanatlarımızdan Savatlı Gümüş İşlemeciliği

Savat Çeşitler Nelerdir?

Savat işçiliğinin belli başlı 2 türü vardır:

Ekme Savat ve Sürme Savat. Ekme Savat Gümüş eşyaların yüzeylerinde yapılan desen, motif, yazı ve resimle kuru olarak sıvanarak yapılan savat işine 'Ekme Savat' denir. Sürme Savat Savat tozunu boraksla karıştırıp macun haline getirdikten sonra uygulanan savat işine 'Sürme Savat' denilmektedir.

'En Narin Hediyeler'

En Güzel Hediye Van’da tütün tabakaları, ağızlıklar savatlı gümüş işlemelidir. Kadınların kullandıkları gümüş takılarda da altın kaplama ve savat kullanılır. Savatlı muskalıklar, hamayiller, gerdanlıklar, saç tokaları, saç bağları, tepelikler, bilezikler, yüzükler ve kemerler; Van’a gelen ziyaretçilerin en beğendikleri hediyelik eşyalar arasındadır. El Emeği, Göz Nuru 750 derece ateşte pişirilerek gümüşe işlenen Savat; el emeği, göz nuru bir mesleğin sabır ve estetikle buluşması, ateşte olgunlaşmasıdır.

Gümüşe İşlenen Sevda

'Günümüzde Savat İşçiliği'

Van'da, unutulmaya yüz tutan savat sanatı, kentteki bir atölyede yaşatılıyor. Granül, kakma ve kabartma yöntemleriyle özverili bir çalışmanın ardından ortaya çıkarılan ürünler, kentin tanıtımına da katkı sağlıyor.

Urartu medeniyetine ait motif ve figürler ile şehrin simge eserlerinin işlendiği takılar, hem yerli ve yabancı misafirlerin beğenisine sunuluyor hem de birçok ülkeye pazarlanıyor. 'Sabır isteyen bir iş' Savat Ustası Sadık Binici, savat sanatını üç nesildir yaşatmaya çalıştıklarını söylüyor. Urartu medeniyetine ait sembolleri geniş yelpazede takılara işlediklerini belirten Bilici, bu kültürün kaybolmaması için atölyede genç elemanlar yetiştirdiklerini anlatıyor.

'Sabır Gerektiren Bir İş'

Savat sanatının meşakkatli olduğunu vurgulayan Binici, "Takılar büyük bilgi birikimine sahip ustaların elinde hayat buluyor. Bu işte iyi bir kalem ve iyi bir savat ustası olmak için en az 15 yılını vermek gerekiyor. Bu sabır isteyen bir iştir." dedi. - Kuş, kadın, güneş figürleri takılara işleniyor Binici, Urartuların, büyük önem verdikleri takılara özellikle savaş sanatını yansıttıklarını ifade ediyor.

Bugün ürettikleri takıların çoğunu bu dönemden yola çıkarak yaptıklarını kaydeden Binici 'O dönemde Kibele, kuş, kadın, güneş, ay gibi figürler takılara işlenmiş. Bizler de bunlara her sene 20 model katarak ürün yelpazesini genişletiyoruz. Takıların yanında vazo ve kemer gibi ürünler de yapıyoruz. Amacımız, Urartu kültürünün nesilden nesile geçmesini sağlamak.' diyor.

Urartu Mirası Savat işlemeciliği

'Yurt Dışına da Pazarlanıyor'

Binici, Almanya ve ABD gibi ülkelere de pazarladıkları takılara turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini sözlerine ekliyor. Atölyede, Urartuların savaş tanrısı Haldi, Van Kalesi, Hüsrevpaşa Camisi, Hoşap Kalesi, Akdamar Adası ve Kilisesi, İshakpaşa Sarayı, Van kedisi ve Van Gölü'nün de aralarında bulunduğu figürler, gümüş üzerine çelik uçlu kılcal kalem kullanılarak granül, kakma ve kabartma yöntemiyle takılara işleniyor.

#Van #SavatlıGümüş #ElSanatları

Editör: Nihat Işık