Muş'ta Canına Kıyan Aşık Gençlerin Aileleri İlk Defa Konuştu!
Muş'ta birbirini seven 21 yaşındaki Dilan Tuna ve 26 yaşındaki Yakup Sönmez, 3 gün arayla hayatına son verdi Yan yana toprağa verilen Tuna ve Sönmez'in mezar taşlarına tülbent bağlandı.
Yakup'un babası F.S., Dilan'ı defalarca istemelerine rağmen ailesinin vermediğini iddia etti.
Muş’un Korkut ilçesinde bir köyde uzun yıllardır birbirlerini seven, ailelerinin izin vermemesi üzerine intihar eden Dilan ve Yakup isimli gençlerin aileleri konuya ilişkin açıklama yaptı.
Olay, Muş’un Korkut ilçesine bağlı Tan (Kürtçe adıyla Kot) köyünde yaşandı.
10 Ağustos günü Dilan Tuna, muhtar babasının kendisini istemeye gelen Yakup Sönmez’in ailesini reddetmesi üzerine silahla canına kıydı.
Olaydan 3 gün sonra, 13 Ağustos günü ise bu defa Yakup Sönmez daha fazla dayanamayıp aynı şekilde hayatına son verdi.
İntihar eden çift, yan yana defnedildi. Gençlerin mezarlarına gelin ve damat tülbentleri bağlandı.
"Kimse benden başlık parası istemedi"
Yakup Sönmez'in babası F.S. acılarının büyük olduğunu belirterek yaptığı yazılı açıklamada “Ben Yakup’un babasıyım. Oğlum 26 yaşındaydı. Köyden Dilan isminde genç bir kıza sevdalandı.
Ben de babalık görevi yaparak kızı istemeye gittim ama kızın babası vermedi. Defalarca gittim çoğu zaman bizi kapıdan çevirdi. Köyde hatırı sayılır kim varsa gönderdim kapısına ama olmadı. Dilan hayatına kıydıktan sonra ben çocuklarıma 'Yakup’a dikkat edin' dedim.
Hiç yalnız bırakmadık. En son 'Koyunların yanına gideceğim' dedi ve gitti bir daha gelmedi. Her şey bir anda oldu. Sosyal medyada gündem olduğu gibi başlık parası gibi bir durum yok.
Kimse benden başlık parası istemedi. Keşke başlık parası isteselerdi malım mülküm vardı oğluma kurban ederdim. Ama şimdi malın mülkün bir anlamı kalmadı” şeklinde konuştu.
"Çocukların birbirini sevdiğini duymadım"
Aynı köyde yaşayan Dilan Tuna'nın babası M.İ.T., sosyal medyada olan haberlerin aslı olmadığını iddia ederek yayımladığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi:
“3 yıl önce kızımı istemeye geldiler. Kızım küçük dedim. 3 yıl boyunca kimse kız istemek için kapıma gelmedi. Kimseden başlık parası falan istemedim. Çocukların birbirini sevdiğini de duymadım.
Vahim olay yaşandıktan sonra gençlerin birbirlerine karşı sevgi beslediklerini duydum. Benim ailemi ve bana karşı sosyal medya başlatılan karalama kampanyasına karşı hukuki süreç başlattım. Yayın organları ve internet ortamında çıkan mesnetsiz, gerçekdışı, iğrenç haberler yayınlandığı görülmüştür.
Bu yalan haberler tarafımızı üzdüğü gibi acımızı da katbekat arttırmıştır. Bu kişiler sadece iki genç insanın günahını almakla kalmamış aynı zaman da geniş ailemizi de zan altında bırakmıştır.
Gençlik heyecanının bir anlık faciaya dönüşmesinin nedenini sanki evlenmek isteyen iki genci başlık parası denen ilkellik yüzünden kaybetmişiz gibi göstererek aslında insanlıkla hiçbir alakaları olmadıklarını kanıtlamışlardır.
Köyümüz zaten başlık parası denen olguyu kabul etmemekte ve gençlerine böyle bir çağdışılığı uygulamamaktadır.
Tarihten beri medreseleriyle, âlimleriyle ilim irfan yuvası olan köyümüzde başlık parası istendiği için iki genç intihar etti yalanını söylemek sadece bir ahlaksızlık değil ayrıca hukuken de sonuçları olan bir suçtur.
Böyle bir suçun hukuk karşısında da bedelini ve cezasını bu yalanları yayanların karşılığını bulması için her türlü çabayı göstereceğimizi kamuoyunun bilmesini isteriz.”
Kaynak: Rudaw