Kürt edebiyatının Yunus Emre'si olarak bilinen 16. yüzyıl şairlerinden Feqiye Teyran rivayet edilir ki kuşların dilini öğrenir ve Zümrüt-ü Anka'nın sesini duymak için yollara düşer. Şiirlerini Zümrüt'ü Anka'yı ararken söyleyen şairin şiirleri dilden dile aktarılarak günümüze dek ulaşır.
Klasik Kürt şiirine sade bir söylem kazandıran Feqîyê Teyran 1560 yılında, Van'ın Bahçesaray (Müküs) ilçesinde doğmuş ve yine 1640_ta Bahçesaray'da vefat etmiştir. Mezarı da Bahçesaray'da olan Feqîyê Teyran'ın gerçek ismi Muhammed olup bazı kaynaklarda "Mîr Mihê" şeklinde geçer.
Eserleri
Feqîyê Teyran'ın ilahî aşk, hikmet, irfan, vahdet-i vücud, kadın ve tabiat güzelliği gibi temalarda şiirler yazması onu diğer klasik şairler gibi kılar. Daha çok dörtlüklerden oluşturduğu eserlerini günlük dile yakın bir dil ile yazması, şairi toplumun hemen her katmanı tarafından okunur kılmıştır. Tasavvufî hikâye ve mazmunları folklorik tarzda yeniden yazan Feqîyê Teyran'ın "Şêxê Sen'an", "Zembîlfiroş", "Bersîsê Abid" ve "Hespê Reş" hikâyeleri aslında modern romanın işleyebileceği kıvamda hikayelerdir.