Doğu Anadolu Bölgesinde en zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir il olan Van’da ne yazık ki termal tesis yok. Bu işi turizme kazandırmak lazım Denizli, Afyon ve Erzurum’dan bir eksiğimiz yok. Çaldıran’ da bir zenginlik yatıyor.
İşte Yeni Doğu Gazetesinden Aycan Doğmaz ve Zeki Demir’in masaya yatırdığı ‘Zengilk Var Termal Tesis Yok’ manşetli haberi.
Doğu Anadolu Bölgesi termal turizmi açısından oldukça zengin bir bölge olmasına rağmen yatırımcı kurbanı oluyor.
Türkiye’de kış aylarında en çok rağbet gören kayak ve termal turizmi oluyor. Doğu Anadolu Bölgesi termal turizmi açısından oldukça zengin bir bölge olmasına rağmen yatırımcı kurbanı oluyor. Öte yandan bölgede bunun meyvesini yiyebilen tek il Erzurum oluyor. Palandöken Kayak Merkezi ve termal tesisleriyle her kış turist akınına uğruyor. Bölgenin bir diğer büyük ili olan Van 3 kayak merkezi ve çok sayıda termal su kaynağına sahip. Fakat ne devlet tarafından ne de yatırımcılar tarafından somut bir adım atılmadı. Türkiye’nin en soğuk ilçesi olarak bilinen Van’ın Çaldıran ilçesi termal turizmi açısından bölgenin en zengin ilçelerinden bir tanesi. Jeotermal enerjisi ile seralarda domates üretimi yapılırken bir doğa harikası olan, kış ve sağlık turizmine kazandırılmayı bekleyen sıcak su kaynakları yatırımcısını bekliyor.
Çaldıran Kayak Merkezi için Termal Tesis Şart
2018 yılının Ocak ayında açılışı yapılan kayak merkezinde Çaldıran Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Tekin Dündar’ın termal tesis kurulacağı sözünün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hiçbir çalışmanın olmaması tepkilere neden oldu. Çaldıran kayak merkezi açılışında bir konuşma yapan Çaldıran Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Tekin Dündar, Termal otellerin de yapılmasıyla vatandaşlarımız bir yandan kayak merkezi, diğer yandan termal tesislerden faydalanacak. Bu hem ilçemizin tanıtımına hem de ekonomisine katkı sunacak. Bu dağların her yerinden termal sular çıkıyor. Bu alana birde termal otel inşa edeceğiz." demişti. Doğu Anadolu bölgesinde sadece Erzurum’da konaklama ve termal tesisin olması yetersiz görülürken, kış ayında domates ürete bilen, termal suya sahip çaldıran ilçesinde tesise dayalı hiçbir çalışmanın söz konusu olmaması Van’a verilen değeri gözler önüne seriyor.
YEŞİLAĞAÇ: NİMETLERİMİZDEN FAYDALANAMIYORUZ
Van Otelciler Derneği (VANODER) Başkanı Reşat Yeşilağaç Gazetemize yaptığı açıklamada Van’ın Termal Turizmi açısından oldukça zengin olduğunu fakat bundan faydalanamadıklarını söyledi. Yeşilağaç şöyle konuştu: “Van'ın Saray İlçesi'ne bağlı Çaybağı Köyü'nde, bir kayanın altından çıkan sıcak su, birçok hastalığa iyi geldiği düşüncesi ile büyük rağbet görüyor. Bunun yanında da Başkale ilçemizde de kayalar arasından çıkıp küçük havuzlar oluşturan ve şifalı olduğuna inanılan sıcak su kaynakları ilgi görüyor ama gel gelelim ki bunlarla ilgili hiçbir şekilde Turizme kazandıracak bir adım atılmıyor bu üzücü bir durum. Bu iki ilçemize birer tesis ve havuzlar kurulursa turizme kazandırmış olacak ve ciddi anlamda da turist çekeceğine de inanıyoruz”
“VAN TURİZMİ ZARAR GÖRÜYOR”
Yeraltı zenginliklerinin turizme kazandırılmaması Van turizmine zarar veriyor diyen Yeşilağaç, “Van’ın çaldıran ilçesi yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin. Kışın Türkiye’nin en soğuk ili olarak anılıyor ve biliniyor. Termal tesislerini Turizme kazandırdığımız zaman hem Çaldıran hem Van adına ciddi bir turizm kazancı olacak. Yer altı su kaynaklan bakımından oldukça zengin bir il olan Van’ın kaplıca ve maden suları çok ünlüdür. Van’ın Saray ilçesinin Köşebaşı Maden Suyu, Özalp ilçesinin Bolbülük Maden Suyu, Gürpınar ilçesinin Yoldüştü köyündeki Yoldüştü Köyü Maden Suyu ve Başkale ilçesinin Hozi Maden Suyu, Kanlıbudak Maden Suyu ile Zereni Kaplıcası, şifalı su kaynaklan arasında en tanınmışlardır ve bunları mutlaka turizme kazandırmak lazım. Herkes Van Turizmi İçin elini taşının altına koyması lazım diyoruz ama gel gelelim iş yapan yok. Bu durumdan hepimiz zarar götürüyoruz Van Turizmi zarar görüyor.” Dedi.
“KAYAK MERKEZİNE RAĞBET OLMADI”
Van için verilen sözlerin tutulmadığına ve Çaldıranın termal tesise turizm açısından ihtiyacı olduğun ifade eden TÜRSAB Doğu Anadolu Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Özgökçe, Çaldırana tesis kurulması gerektiğinin altını çizdi. Özgökçe, “Kayak merkezinde konaklama, dinlenme, yeme içme olmasa, dilerseniz o kayak merkezini altından yapın yine de fazla rağbet görmez. Çaldıran ile ilgili özel sektöründe projeleri vardı, domates üretimi yapan sera sahiplerinin bir projeleri vardı, oralarda destek alamadıkları için projelerini gerçekleştiremediler. Çaldıran ilçemizde bir kayak merkezi açışına gittik ama bizden sonra orayı ziyaret edenler çok az oldu. Açılışı yapılan kayam merkezinde konaklama olmadığı için rağbette olmadı. Abalı kayak merkezi yıllardır sektöre hizmet vermeye çalışıyor ama yeme, içme, barınma olmayınca maalesef oradan bir kazanç elde edilemiyor.” Dedi.
ÖZGÖKÇE: BAŞKA ŞEHİRLERE VAR VAN’A YOK!
Başka şehirler de turizm için bakan ve yetkililer var güçle çalışırken, Vana gelince yatırım konusunda duraksadıklarını söyleyen Özgökçe, “Devletin bu turizm ilçelerimize el atması gerek. Türkiye’de otelciliğe çok büyük yatırımlar yapıldı zamanında, kredi ve hibeler verildi, bizim bölgemiz söz konusu olduğu için mi bu hizmetler gelmiyor. Başka şehirlere baktığımız zaman turizm işleri çok iyi ilerliyor. Konuda sözler de veriliyor Vana ama bu sözler yerine getirilmiyor, ya verilen sözü beceremiyorlar, ya başaramıyorlar, ya da söylendiği yerde kalıyor. Devletin bir an önce esnafa, sektöre bir el atması gerekiyor. Van’da da hibe projeleri, destek projeleri olmalı, geriye dönük faizsiz krediler olmalı, o zamanda esnafta gerekirse yatırım yapar, işlerde yoluna girer ve hiçbir sıkıntı kalmaz.” Diye konuştu.
“TERMAL SU BİR DOĞA HARİKASI”
Çaldıran için çok büyük bir tesisleşmeye gerek yok, normal bir tesiste olsa yeterli olacak diyen Özgökçe, “Hem çaldıran, hem abalı bu bölgede ciddi kayak merkezine ev sahipliği yapacak çok önemli coğrafyalar, karın ilk yağdığı ve turizm olarak önemli olan iki bölgemiz. Çaldıranda açılması gereken tesis iki sektörde hizmet edecek, sağlık turizmi, kaplıca ve orada kışın düşüne biliyor musunuz kışın dışarda kar yağıyor, orada karın yağdığını izlerken, orada cam şeklinde bir şey yapıldığını düşünün 70 ila 80 derece kaynayan suda, dışarda yağan karı izliyorsunuz, bu mükemmel bir şey olur. Bu durum Türkiye’de değil sadece, dünyada az uğranan bir durum. Oraya bir tesis kurulması halinde bir doğa harikası olur. Orada tesisleşmeye gidildiği zaman, kaplıca tesisi bize en yakın Diyarbakır’da var ve Diyarbakır bizim gibi de kar almayan bir şehir. Bizim bölgemiz hem kış sezonuna, hem yaz sezonu, sağlık ve spor turizmine hizmet edecek bir doğa harikası, Allah’ın bize hediye ettiği güzel bir lütuftur.” İfadelerini kullandı.
[ads2]
“TESİS EKONOMİYE KATKI SUNACAK”
Ülke ekonomisinin artması için atılması gereken adımları açıklayan Özgökçe, “Biz Avrupa’ya göre fakirleşiyoruz ülkemizin batısına göre fakirleşiyoruz. Devletin biran önce bu coğrafyaya bir el atması lazım. Almanya’da bir 5 yüz mg su 3,5 Euro, Hollanda da öyle. Ülkemizin durumu malum ortada gidişat hiç iyi görünmüyor. Ekonomi dibe vurmuş bir vaziyete, televizyonları açtığımızda haber kaynakları bütçede arttırma gittik özellikle maliye bakanı Albayrak vaatler veriyor. Seçim sürecinde temellimiz, seçimden sonra normale dönmesi fakat gidişat iyi görünmüyor. Esnafın hali perişan, kimse iş yapamıyor ve döngü yok, para dönmüyor, kimsede para yok. Seçimle beraber ülkenin ekonomisi düzelir aslında düzelmeyecek bir şey yok. Yanı başımızda mis gibi İran pazarı var. İnanın bu iki ülkenin kapıları açılırsa paranın ve ekonominin artmasına yeterli. Ben defalarca her seminerde söyledim, İran’ın Türkiye’nin yıl içerisinde hemen hemen bir iki formu oluyor. İran formu, Türkiye formu ve Van İran formu diye, bu yapılan bütün formlarda söyledim, şimdide söylüyorum. Türkiye birkaç ülkeyle kimlikle geçiyor Ukrayna, Gürcistan, Batum’a geçişler kimlikle gerçekleşiyor. Oranında vatandaşları bizim ülkemize, sadece bir kimlikle geçiş yapa biliyor. Bu projeyi İran içinde hayata geçirmemiz gerekiyor. Pasaport olayını ortadan kaldırmamız lazım. Çünkü pasaport ciddi bir maliyettir, gerek bizim için, gerekse de İran halkı için. Günü birlik kimlik geçişler olursa, birde ticaret kalemleri çoğaltılırsa, iki ülke birbirine yeter başka ülkelere gerek yok diye düşünüyorum. Petrolde, tarımda, hayvancılıkta, bizler için çok iyi olacak adımlar olur, yıllardır dile getirdiğimiz bu sistemin hayata geçirilmesini istiyoruz. Artık Vana ve Van halkına tutulmayacak boş sözler değil, ilçemizde verilen termal tesis sözünün icraata geçmesini istiyoruz bu hakkımız ve bizlerde hakkımızı istiyoruz.” Şeklinde konuştu.
Kaynak; Yeni Doğu Gazetesi
Haber; Aycan Doğmaz-Zeki Demir
Van'daki diğer güncel haberler için TIKLAYINIZ